Sentence examples of "tavsiye veriyor" in Turkish

<>
Şimdi kalkmış bize tavsiye veriyor. Теперь он дает чудесные советы.
Valérie artık sürekli aynı göçmenlik karşıtı söylemin kullanılmasına şaşırmıyor. Tartışmayı genişletmek için bloğunda bir okuma listesi tavsiye ediyor: В своем блоге Valerie пишет, что ее больше не удивляет повторение старых антииммиграционных доводов, и советует ознакомиться с несколькими книгами, чтобы понять более широкий контекст проблемы:
Bu bana ve diğer geçit teknisyenlerine bir gurur hissi veriyor. Это дает мне и другим техникам врат большое чувство гордости.
Teknik bir tavsiye arıyorum. Мне нужен технический совет.
Bryan tüm çalışanlarına anahtar veriyor mu? Брайан дает ключи всем своим сотрудникам?
Ve bu cihazın takılı olduğu tüm hastalarıma cihazı çıkarmalarını tavsiye edeceğim. И я буду рекомендовать своим пациентам с этим устройством удалить их.
Cyrus Beene'in kocası büyük jürinin önünde ifade veriyor. Муж Сайруса Бина дает показания перед судом присяжных.
Bunu yapıyorsun, bana harika tavsiye veriyorsun... Ты делаешь это, даёшь мне советы...
Bu lanet isimleri kim veriyor ki hem? Проклятие, кто даёт имена этим штукам?
Üzgünüm ama müvekkilime daha iyi bir teklif için beklemesini tavsiye ettim. Простите, но я бы посоветовал своему клиенту дождаться предложения получше.
Hâlâ ders veriyor musun? Ты еще даешь уроки?
Senin fon bulman, araştırman, Tavsiye vermen gerekiyordu. Ты должна была защищать финансирование, расследовать, советовать.
Hükümet şirketlerin bu cezalardan yollarını bulmalarına izin veriyor. Правительство позволяет компании стричь бабло с этих штрафов.
Tabii kumar para bulmak için tavsiye edeceğim bir yöntem değil. Я конечно не рекомендую ставки, как альтернативный источник дохода.
Hatta bazen bir kısmını da polise veriyor. Иногда он даже платит немного денег полицейскому.
O hâlde size tavsiye edeceğim... Тогда, я бы посоветовал...
Bu durum bize tüm bunların arkasındaki kişinin izini sürmek için zaman veriyor. Это дает нам время, выследить того, кто за этим стоит.
Bakın, Serena'nın doktoru dışarıdan kimseyle görüşmeden saatlik süreç ile tedavisine başlamasını tavsiye etti. Послушайте, врач Сирены рекомендовал, чтобы она начала лечение с часов без посетителей.
Menzili pek geniş değil, ama belli bir uzaklıkta sinyal veriyor. Радиус действия небольшой, но на определённом расстоянии он даёт сигнал.
Onlara bu arada halka demeç verilmesini tavsiye etmediğimi söyle. Скажите, что я не советую сейчас это делать.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.