Sentence examples of "tecrübelerime göre" in Turkish

<>
Tecrübelerime göre yeni edindikleri güçleri göstermeye çok hevesli olanlar tamamen güçsüz olan kişilerdir. По моему опыту, как раз истинно беспомощные вовсю стараются проявить новую силу.
Tecrübelerime göre bencil insan başkasına yardım etmek için hayatını riske atmaz. И опыт подсказывает, что эгоисты не рискуют собой ради других.
Tecrübelerime göre, bir erkek yemeğe çıkmak için ısrar ediyorsa, söylemek istediği önemli bir şey vardır. М-да, со мной это бывало когда мужчина настаивает на принятии пищи чтобы сказать мне нечто важное.
Tecrübelerime göre konuşuyorum ki bu konak ölmemeye direniyor. По моему опыту, этот носитель крайне живуч.
Tecrübelerime göre senin gibi sözüm ona itibarını yitirmiş olsa bile bir polis her zaman polistir. Даже при твоём предполагаемом разоблачении, по моему опыту - однажды коп, коп навсегда.
Tecrübelerime göre vasat bir büfe ve pişmanlık. По моему опыту - забегаловки и сожаления.
Benim tecrübelerime göre değil. Мой опыт говорит иначе.
Yetkililerin açıklamalarına göre, güneş çarpması ve susuzluktan etkilenen sıcak hava dalgasının mağdurlarının çoğu inşaat işçileri, yaşlılar ve evsizler. По словам властей, большинством жертв стали строители, пожилые или бездомные люди, получившие солнечный удар или пострадавшие от обезвоживания.
Şimdiye kadarki tecrübelerime dayanarak. просто мой жизненный опыт.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, bu güne dek Ebola, Batı Afrika'daki ülkede 52 kişinin ölümüne sebep oldu. Согласно данным ВОЗ, на данный момент в стране на Западе Африки лихорадка унесла жизни человек.
Son zamanlardaki tecrübelerime dayanarak bu konuda sana katılıyorum. Основываясь на моём недавнем опыте, вынуждена согласиться.
ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI )'a göre, serbest çalışan haberci, Kasım'de Suriye'nin kuzeyinde "organize bir çete" tarafından alıkoyuldu: Согласно Федеральному бюро расследований США (ФБР), внештатный журналист был похищен "организованной бандой" в северной Сирии ноября года.
Engin bilgime ve tecrübelerime dayanarak söylüyorum, bu kesinlikle Gargamel'in işin. Мои дедуктивные способности подсказывают мне, что это дело рук Гаргамеля!
Doğa severlere göre, habitat kaybı, neslin tükenmesine sebep olan en büyük tehditlerden birisi. По мнению экологов, это как раз тот случай, когда причиной вымирания вида является потеря среды обитания.
Katılımcılara göre iki gün, Kolombiya'daki yerli dil dijital aktivistlerinin zorluklarını yansıtmak için çok az bir süreydi. По словам участников двух дней оказалось явно недостаточно для того, чтобы в полной мере осветить все проблемы, с которыми приходится сталкиваться активистам возрождения индейских языков в Колумбии.
Bana göre bir vatandaşın farklı beğenilerde üretilmiş yerli ve yabancı filmleri izlemesi en doğal hakkıdır. Мне кажется, что у любого гражданина есть право иметь возможность смотреть разные фильмы, местного и зарубежного производства, на любой вкус.
İmzalayan taraflara göre bu anlaşmanın amacı "devletlerin iç işlerine müdahale edebilecek, devletlerin egemenliğini, politik, ekonomik ve toplumsal istikrarını ve aynı zamanda toplum düzenini bozabilecek bilgi teknolojilerinin kullanımını kısıtlamaktır." По словам подписантов соглашения, его цель состоит в ограничении использования информационных технологий для "вмешательства во внутренние дела государства, нарушения общественного порядка, а также дестабилизации внутриполитической и социально - экономической обстановки".
Soruşturma kapsamında bir polis memuruna göre, mağdur kelepçeli bulundu, nefes alıyor fakat konuşamıyordu. По словам полицейского, участвовавшего в расследовании, жертва была пристегнута наручниками, она дышала, но не могла говорить.
Arzularımı planıma göre hayata geçiriyorum. Я действую согласно своему плану.
Sadece bu filme göre değil. Но не для моего фильма.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.