Sentence examples of "teslim olmak" in Turkish

<>
Teslim olmak için bir saati var. У него час, чтобы сдаться.
Liderleri ölünce adamları teslim olmak zorunda. Без своего лидера они должны сдаться.
Teslim olmak haricinde, bu savaşı bitirmenin tek yolu bu olabilir. Это может быть нашим единственным способом закончить войну, кроме сдачи.
Arkadaşlarım teslim olmak istiyor. Мои товарищи хотят сдаться.
Liang zaten teslim olmak için buraya birini gönderdi. Лян уже послал к нам сообщение о капитуляции.
Bu savaşta teslim olmak yok. В этом бою нельзя сдаваться.
Albert Chung teslim olmak zorunda. Альберт Чанг должен сдаться полиции.
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Doğumdan sonraki saat içinde aklı ve bedeni sağlam hâlde teslim edilmeli. Он должен быть доставлен в целости в течение часов после рождения.
Yetkililer halkın öfkesiyle karşılaştığında sorumluluk sahibi bir hükümet, profesyonel ve cesur olmak zorundadır. (Власть обязана) стать ответственным правительством, профессиональным и смелым, когда сталкивается с недовольством людей.
Psikolojik Operasyonlar biriminin Irak Birliklerinin üzerine bıraktığı Amerikalılara teslim olurlarsa güvenli geçiş hakkı verileceğini yazan kağıtlar. Это дерьмо было сброшено на иракские войска. Там обещается безопасный проход всем тем кто сдаться Американцам.
Normalde kendileri de oyuncu olmak ister. Обычно они сами хотят стать актерами.
Bir seferinde, teslim olduğum şey heykel çıkmıştı. Однажды я сдался, а это оказалась статуя.
Halen astronot mu olmak istiyorsun? Все ещё хочешь стать космонавтом?
Bu adamı polise teslim etmek gibi bir niyetim olmadığı belli. Очевидно, что я не собираюсь сдавать этого человека полиции.
Vali mi olmak istiyordu? Он хотел стать губернатором?
Dünyayı şeytanın oğluna teslim ederek mi? Отдав землю в руки сына дьявола?
İnsan olmak için her şeyden vaz mı geçtin? Ты отказалась от всего, чтобы стать человеком?
Kumandan değişikliği olması durumunda, protokolü size şahsen teslim etmemizi gerektiriyor. В связи со сменой командования, протокол требует доставить это лично.
İnsan olmak için çok çalıştım. Я очень стараюсь стать человеком.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.