Sentence examples of "uyum içinde" in Turkish

<>
Oh. hayır tam tersine, kanıtla. Mükemmel bir uyum içinde şarkı söylüyorlar. Нет, и инстинкты, и доказательства, сплелись в идеальной гармонии.
"İnancı veya memleketi ne olursa olsun, herkesle huzur ve uyum içinde yaşayın." "Старайтесь уважать людей любой веры и национальности и жить с ними в мире".
İki farklı tadın aynı yerde birbiriyle uyum içinde birleşmesi. Две расы вкусов живут в гармонии бок о бок.
Biz okyonusu koruduk, dosluğunu kazanmaya çalıştık, burada ki canlılarla uyum içinde yaşadık. Мы защищаем этот океан, культивируем его, живем в гармонии с его обитателями.
Tüm sistemler kilitlendi ve uyum içinde. Все системы наведены, координаты установлены.
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar. "Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Ben iyi uyum sağlayan biri değilim Dean. Я не могу приспособиться к такой жизни.
İşte bu çocuklar, her birinizin içinde bulunan güçtür! Это, мои друзья, внутри каждого из вас!
Son günlerde epey uyum sağladı sayılır ama. Так что он неплохо вписался в происходящее.
Çok nazik bir beyefendi, bir hafta içinde hazır edebileceğini söyledi. Parayı nakit istiyor. Очень вежливый мужчина сказал, что подготовит в течение недели, и берёт наличными.
Uyum sağlamalısın, unuttun mu? Мы должны вписаться, помнишь?
Doğumdan sonraki saat içinde aklı ve bedeni sağlam hâlde teslim edilmeli. Он должен быть доставлен в целости в течение часов после рождения.
Ben metin yazmaya devam edip, uyum sağlayabileceğim bir yer bulacağım. Я буду придерживаться написания текстов и впишусь там, где смогу.
Haklısın, bunlar bizim kara kutumuz oldu. Her şeyimiz bunların içinde. Ты права, это наш черный ящик, там внутри всё.
Mansur, burada yaşayabilmek için uyum sağlamamız gerekecek. Мансур, чтобы выжить здесь, придётся адаптироваться.
Ama yumurtanın içinde dönen harika şeyleri düşünsenize bir. Но представьте чудо, которое происходит внутри яйца.
Bütün gün sırf uyum sağlamak için sayısız engel aştım. Целый день я прыгала через обручи, чтобы вписаться.
Çok fena batırdım. Gelecek saat içinde her şey ortaya çıkacak. Я облажалась по полной и это всплывет в течение часа.
Sanki yarış arabasından yük trenine uyum sağlamasını istemek gibi. Все равно что просить гоночную машину приспособиться к повозке.
Öyle, büyük ve soğuk bir mekanın içinde durmak çok rahatlatıcı... Стоишь в огромной прохладной пещере, есть в этом что-то успокаивающее.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.