Sentence examples of "uzakta" in Turkish
Efsaneye göre Medusa'nın mağarası çok da uzakta olmamalı.
Согласно легенде, Пещера Медузы не так далеко.
En iyi kısmı da en yakın Bolen'dan kilometrelerce uzakta.
А самое лучшее - она очень далеко от Болена.
Baban, annen ve Ajju'dan uzakta yaşamayı istiyor musun?
Сможешь ли ты жить вдали от родителей и Аджу?
Antonio, etrafta senin gibi kötü adamlar varsa Roy da uzakta değildir.
Там где такие злодеи, как ты, Рой тоже где-то рядом.
Haritan doğruysa Poseidon Kayalıkları şu yönde, 5 kilometre uzakta olmalı.
Если эта карта верна, утес Посейдона в -х километрах отсюда.
Her gece, birbirlerinden biraz daha uzakta uyumuşlar. Ta ki, Lydia bir gece ayrılana kadar.
Каждую ночь они спали на сантиметр дальше друг от друга, пока однажды Лидия не ушла.
Altın pelerinliler Kralın Toprakları'ndan bu kadar uzakta ne arıyor?
Что золотые плащи делают так далеко от Королевской Гавани?
Diplomatlar, kanunsuzlar, müteşebbisler ve gezginler için bir uğrak yeri, evlerinden uzakta bir yuvaydı.
Это порт, ставший домом вдали от дома для дипломатов, мошенников, торговцев и путешественников.
Odunun sabit durduğundan emin ol. Bir metre kadar uzakta dur ki parçaları sıçramasın, tamam mı?
Проверь, чтобы полено стояло крепко, где-то на метр впереди чтобы оно не отскочило назад.
Binlerce kilometre uzakta bir kadın bir soygun sırasında iki güvenlik görevlisini öldürmüştü ve şimdi idamını bekliyordu.
В тысячах километрах отсюда, женщина застрелила двух охранников во время ограбления. И теперь ее казнят.
Saldırgan uzaylılar tehdidi varsa, bence en iyisi süper zaman makinesini ileri hattan uzakta tutmaktır.
В случае угрозы нападения враждебных пришельцев всё же стоит держать супер-пупер машину времени где-нибудь подальше.
Bir NCIS ajanı evinden bu kadar uzakta ne arıyor?
Что делает агент морской полиции так далеко от дома?
Takımım Charles'in, babasının vurulduğu olay yerinden çok uzakta bir yerde olduğunu su götürmez bir şekilde kanıtlayabildi.
Моя команда нашла доказательства, что Чарльз находился далеко от того места, где застрелили его отца.
Daedalus'u da yayın noktası olarak kullanarak. Daedalus'un, iletişim sinyalimizin erişemeyeceği kadar uzakta olduğunu söylediğini sanıyordum.
Я думал, вы сказали, что Дедал слишком далеко, чтобы наш передатчик достиг его.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert