Sentence examples of "uzun vadede" in Turkish

<>
O ekipmanlar, herkesi bir anlığına geri getirir ancak uzun vadede... Прибор может оживить кого угодно на какое-то время, но потом...
Uzun vadede güzel bir yatırım olur diye düşünmüştün. Ты сказал, что это хорошие долгосрочные инвестиции.
Aslına bakarsanız, bana göre günümüzde bunu yapmadan, uzun vadede iş dünyasında ayakta kalamazsınız. Я думаю, что ни одному бизнесу в долгосрочной перспективе не выжить сегодня без этого.
Stajyerlik mülakatı ayarladım, bu da uzun vadede bir iş imkanı demektir. Собеседование, чтобы стать стажером, который сможет потом получить там работу.
Basınla yüzleşmeyi geciktirmeniz uzun vadede sağlınız hakkında spekülasyonlara sebep oldu. - Ne? Задержка вашего выхода к прессе вызвала слухи о вашем здоровье в отдалённой перспективе.
Şimdi bizi güldürüyor tabii, doğru, ama uzun vadede problem yaşayacağız bence. Конечно, сейчас мы смеёмся но в долгосрочной перспективе с ней будут проблемы.
Ama şimdi görüyorum ki, Federasyonun varlığı uzun vadede güvenlik ve gelişme için çok önemli. Но теперь я вижу, что присутствие Федерации необходимо для обеспечения нашей безопасности и восстановления.
' Duygulara'göre ise kalbinin sesini dinlemeli ve erkeklerin uzun vadede tek bir kadına bağlanamayacağı kanıtlandı. Эмоции же говорят - следуй за своим сердцем. Он не может любить одну женщину долго.
Kısa bir süre belki ama uzun vadede kalmazlar. Немного, да. Но не для долгого бега.
Ödül, Commonwealth'ten fantastik yazarlarla temasa geçmeme yardımcı oldu, uzun süre hayatımda kalmasını istediğim insanlarla. Этот приз помог мне познакомиться с фантастическими писателями со всего Содружества - с людьми, которые, я надеюсь, будут в моей жизни долгое время.
Ne zamandan beri "uzun vadede" yi bu ofiste kullanmaya izin verir oldun? С каких это пор ты используешь слова "на перспективу" в этом офисе?
Esanov dışarıda (soğukta) çok uzun süre bekledi ve bir anda sıcak bir yere girdi. Эсанов слишком долго оставался в очереди снаружи и неожиданно вошёл в тёплое помещение.
Kısa vadede, daha fazla gemi almayı planlıyorlar. В ближайшее время они собираются приобрести ещё кораблей.
Uzun, kısa, siyahi, beyaz, cumhuriyetçi, demokrat. Высокие, низкие, белые, черные, республиканцы, демократы.
Kısa vadede olanları anlat? А как насчёт краткосрочных?
Mola aldım. Uzun sürecek bir mola. Да, я очень долго думала.
Evet. Çok uzun sürdü. Yarım saattir bekliyorum. Ты долго, я уже полчаса жду.
Fakat bu olumlu yükseliş için uzun vadeli tahminler nelerdir? Но что такое долгосрочный прогноз в это будоражащее время?
Biriyle bu kadar uzun süre birlikte olabilmeyi hayal edebiliyor musun? Невозможно представить, что кто-то может быть вместе так долго.
Büyükannem uzun zaman önce Vietnamlı insanların hindistan cevizli kurbağa yediklerini söylerdi. Бабушка рассказывала, что очень давно вьетнамский народ ел кокосовых лягушек.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.