Sentence examples of "vuran kişiyi" in Turkish

<>
Tanrıya şükür. - Gelirse onu vuran kişiyi tespit edebilir. Папа, если это случится, он сможет опознать стрелявшего.
Wymann'ın adamları vuran kişiyi köşeye sıkıştırdı. Люди Уаймана загнали стрелка в угол.
Susa'da silahlı kişilerin, sahilde çoğu turistlerden oluşan kişiyi öldürmesinin ardından polis takviye kuvvetleri. Полицейское подкрепление на пляже в Сусе после убийства вооруженными преступниками - и человек, в основном туристов.
Pardon, yanlışlıkla kız arkadaşını vuran adam mı konuşuyor? И это говорит парень, случайно застреливший свою девушку?
Hükümet sığınma merkezi sunduğunu belirtti, fakat toplamda 00 kişiyi barındırabilecek kapasitedeydi. Хотя правительство объявило о предоставлении эвакуационных центров, они в состоянии предоставить кров только для человек.
Polis neden çocuğu vuran memurun adını açıklamıyor? Почему полиция не обнародует имя стрелявшего офицера?
Fakat eğer bir Müslüman park çekişmesi üzerine üç kişiyi vursaydı, tartışmanın gereksizliği, katilin vahşiliği olarak gösterilirdi. Но если бы мусульманин застрелил трех человек за парковочное место, то бессмыслица спора приводилась бы в качестве доказательства его жестокости
Yani oğlunu vuran kişi öylece dolaşacak mı yani? Кто-то подстрелил её сына, просто продолжит разгуливать?
Aralık "ta, örneğin göstericiler o gün erken saatlerde bir rallide polislerin kişiyi tutukladığına dair Facebook'ta bir gönderi paylaştı. Третьего декабря, например, протестующие сообщили в посте в Facebook, что сотрудники правоохранительных органов задержали человек на митинге ранее этим же днём.
Seni vuran adam hayatını temelli değiştirdi, değil mi? Стрелявший в вас навсегда изменил вашу жизнь, верно?
Tek kişiyi kaçırmak iki kişiden daha kolay. Проще вынести одного человека, чем двоих.
Bay Garrison, John Lennon'u vuran adam, bu kitap yüzünden vurduğunu söylememiş miydi? М-р Гаррисон, случаем не из-за этой книжки тот парень стрелял в Джона Леннона?
Üç kişiyi okuduk bile. Мы прослушали уже троих.
Onu vuran adamın gözlerine baktım. Я смотрела в глаза стрелявшему.
Bu kişiyi gördünüz mü? Вы видели этого человека?
Sonuçta beni vuran sendin. Ты ж меня подстрелил.
Daha kaç kişiyi kaybetmemiz gerekiyor? Сколько людей пойдет за нами?
Seni Union istasyonunda vuran kişi oydu. Это он подстрелил вас на Станции.
kişiyi etkisiz hale getirdi ve elimizdeki tüm sırları beraberinde götürdü. Вывел из строя человек и сбежал со всеми нашими секретами.
Bu sana vuran adam değil mi lan? Это тот парень, который тебя ударил?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.