Sentence examples of "yükselmeye başladı" in Turkish

<>
Sabah erken saatlerdeki yarım metrelik dalgalardan sonra dalgalar nihayet iki metreye kadar yükselmeye başladı. Волны наконец достигли полутора метров после обеда, но ранним утром были всего полметра.
Dünya çapında deniz seviyesi yükselmeye başladı. Уровень воды в морях стал повышаться.
Sesler yükselmeye başladı, ben de sürgüledim. Становилось все громче, и я ушла.
Radyasyon seviyeleri dış kabukta yükselmeye başladı. Уровень радиации на корпусе начинает расти.
Ve bu evden tekrar kahkahalar yükselmeye başladı. А в этом доме снова зазвучал смех.
Myanmar şimdiden deprem enkazlarını temizlemeye başladı. В Мьянме уже начались работы по устранению последствий землетрясения.
Hiç büyük bir partiye gittiğinizde, banyoya gittiniz de, sifonu çektiniz mi? Su yükselmeye başlar... Вы когда-нибудь заходили у туалет после большой вечеринки, смывали, и вода в нём начинала подниматься...
Şubat sonuna doğru, devlet sıcak hava dalgasıyla başa çıkmak için tek bir hedefle hazırlıklara başladı: В конце февраля правительство начало подготовку к борьбе с аномальной жарой всего лишь с одной целью:
Biliyor musun? Giyeceğim, aşağılara ineceğiz, ve güneş yükselmeye başlayacak... Пока я оденусь, пока мы доберемся туда, солнце будет подниматься.
Parmaklarımda his kaybı başladı bile. Я уже пальцев не чувствую.
Konumlarından yükselmeye çalışıp duruyorlar hep. Всегда хотят прыгнуть выше головы.
Ne zaman Robert Frost okumaya başladı? Когда он начал читать Роберта Фроста?
Bu satışların yükselmeye başladığı zaman. Именно тогда начали расти продажи.
Vampir teorin bana sıcak gelmeye başladı. Мне начинает нравится твоя вампирская теория.
Aşağı yukarı milyon yıl önce, ormanlar yükselmeye başladığında yeni hayvanlar ortaya çıktı. Приблизительно миллионов лет назад, когда леса начали повышаться, появились новые животные.
Kanepe dans etmeye başladı ve bana saldırdı! Диван начал танцевать и напал на меня!
Benzinin maliyeti yükselmeye devam ediyor. Стоимость бензина продолжает подниматься.
Bu işlem başladı bile. Нет. Процесс уже начат.
Katliam soruşturmanın olduğu gün başladı. Резня началась в день дознания.
Avucumun içi kaşınmaya başladı. Прям уже руки чешутся.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.