Sentence examples of "yardım ederek" in Turkish

<>
O ağı kuran şirket askeri mücadeleye yardım ederek işi almıştı. Компания, которая построила сеть, получила контракт из-за взяток.
Sana yardım ederek borcumu ödeyeceğim! Я отблагодарю, помогая тебе!
Yani Butch, Jared'ın Roxanne'den bunu gizlemesine yardım ederek yeni arkadaşına bir iyilik yapıyordu. Значит, Буч просто делал одолжение новому приятелю помогая Джареду держать её в неведении.
Tom zamanının çoğunluğunu Mary'ye yardım ederek harcar. Фома проводит большую часть своего времени, помогая Маше.
Dünyadaki tüm uçakları gece gündüz bizi bombalamak için hükümetimize yardım ederken daha az kızgın olmayı hala öğrenemedik. Видите, мы еще не научились сдерживать злость, когда все самолеты в мире помогают нашему правительству бомбить нас дни и ночи напролет.
Senatörü korumaya devam ederek demek istedim elbette, Usta. Я просто забочусь о сохранении её жизни, учитель.
Myanmar Gençleri 00 Mülteciye Yardım Etmek İçin İnsani Yardım Ziyareti Düzenliyor В Мьянме подростки организуют гуманитарный визит, чтобы помочь человек, бежавшим от войны
Bakıcının parasını, içki içmek için eve birini davet ederek mi ödeyeceğim? / Приглашу кого-нибудь выпить / и в то же время заплачу няньке?
Uluslararası desteğin azalmasıyla birlikte, Kacjin yurttaş grupları IDP'lere yardım toplama amaçlı birçok kampanya başlatıyor. По мере сокращения поддержки от других стран, гражданские группы штата Качин проводят кампании по сбору средств в помощь ВПЛ.
Ben hak ederek Birinci Dereceye yükselmek isterim. Получу детектива первой степени в свое время.
Neden şu çatıda yardım isteyen Bernie Madoff olmaz ki hiç? Почему это не Берни Мэдофф на крыше кричит о помощи?
Seni davet ederek, elde edilecek şeyleri fark ettim. Я понял, чего можно достичь, пригласив тебя.
Küçük bir yardım kullabilecek olan senmişsin gibi görünüyor. Вы выглядите так, как-будто вам нужна помощь.
Kararname yetkileri göz önüne alındığında, para birimini devalüe ederek ve geniş bütçe politikalarına başvurarak ülkenin geçmekte olduğu ekonomik krizden kurtuldu. Обладая властью, он смог уменьшить последствия экономического кризиса, переживаемого страной, путём девальвации национальной валюты и прибегая к экспансивной бюджетной политике.
Birkaç binini de sana yardım etmek için kullandığım milyon dolarları. Пару тысяч из которых я потратил на попытки помочь тебе.
Grubun beşinci stüdyo albümü "Mylo Xyloto" 24 Ekim 2011'de yayımlandı ve önceki albümün liste başarısını takip ederek birçok ülkede liste başı oldu. Пятый студийный альбом, "" Mylo Xyloto "", был выпущен 24 октября 2011 года, продолжив успех своих предшественников, став мировым чарттоппером.
Bir giriş hatası için bana yardım ediyordu. Он просто помогал мне устранить ошибку ввода.
Kap bir fırça, yarınki yarışın pankartında bana yardım edebilirsin. Бери кисточку, поможешь мне с надписями для завтрашних скачек.
Wiley'e kriz geçirten sinyali izlememize yardım etti. Он помог отследить сигнал ускоривший кардиостимулятор Вайли.
Bugün "Babanızın Hayalini Kovalamasına Yardım Edin" günü. Сегодня день- "Помоги Папке Осуществить Свою Мечту".
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.