Sentence examples of "yemek yapmak" in Turkish

<>
Yemek yapmak verilere dayanır. Кулинария - это данные.
Yemek yapmak bir sanattır. Готовка - это искусство.
Dave, yemek yapmak rahatlatır ve terapi açısından iyidir. Дейв, работа на кухне весьма расслабляет и лечит.
Bu akşam yemek yapmak için zahmet etme Fira çünkü lamba gazı içeceksiniz. Можешь не готовить на сегодня, Фира, будете пить ламповое масло!
Yemek yapmak bir bilimdir. Готовка - это наука.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Benim için yemek pişiriyor. Она готовит мне ужин.
Hayır. Şirketim tarifi almak için ne gerekiyorsa yapmak istiyor. Моя компания хочет сделать все, чтобы получить рецепт.
Şu sahnede ünlü birisi için yemek yaptığı gösteriye mi? Она готовила обед для какой-нибудь знаменитости прямо на сцене?
Bazen satıcılar kendi özel karışımlarını yapmak için kokainle başka uyuşturucuları karıştırır. Иногда дилеры смешивают кокаин с другими наркотиками, делают свою смесь.
Mike ve ben, size yemek hazırlayabiliriz. Мы с Майком можем приготовить вам ужин.
Nerede yapmak istersem, orada yaparım. Я могу заниматься, где пожелаю.
yemek için bile param yok. Денег нет даже на еду.
Onu buranın idarecisi yapmak için anlaşmışlardı. Они согласились сделать его здешним губернатором.
Eskiden motosikletiyle hep yemek getirirdi. Раньше привозил обед на мотоцикле.
İnanılmaz bir yaratıktı ve onunla ilgili bir müzikal yapmak çok parlak bir fikir. Она была потрясающим созданием, и это великолепная идея сделать о ней мюзикл.
Aslında, daha çok evde kalıp, sessiz bir yemek yer ve öpüşürüz diye düşünmüştüm. Вообще-то, я думала, может, мы останемся дома, поужинаем, будем целоваться...
Beni astronot mu yapmak istiyorlar? Они хотят меня сделать астронавтом?
Bunlar için şükran dolu olmalıyız. Ama diğer şeylerin yanında, yemek yalnızca bir sembol. Мы должны быть благодарны за это но еда - это просто символ всего остального.
Bir seri test yapmak zorundayız. Мы должны сделать ряд тестов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.