Sentence examples of "yemek yiyen" in Turkish

<>
Bu kadar çok yemek yiyen birini hiç görmemiştim. Никогда не видел, чтобы кто-нибудь так ел.
Agzinin tadiyla, zevkle yemek yiyen sisman insan gördün mü? Вы знаете какого-нибудь толстого человека, который ест со смаком?
Dün çöp tenekesinden yemek yiyen bir adam gördüm. Я вчера видел человека, который ел из мусорного бака.
Benim için yemek pişiriyor. Она готовит мне ужин.
Kendini yiyen bir yılan. Змея, пожирающая себя.
Şu sahnede ünlü birisi için yemek yaptığı gösteriye mi? Она готовила обед для какой-нибудь знаменитости прямо на сцене?
Et yiyen bir hastalık. Болезнь, питающаяся кожей.
Mike ve ben, size yemek hazırlayabiliriz. Мы с Майком можем приготовить вам ужин.
Harry, Draco Malfoy'un bir Ölüm Yiyen olduğunu sanıyor. Гарри считает, что Драко Малфой отныне Пожиратель Смерти.
yemek için bile param yok. Денег нет даже на еду.
Karanlık dağların eteklerinde yaşayan çok yaşlı, aksi bir adam. Muhtemelen kahvaltıda çocuk yiyen türden. У подножия Тёмных гор живет один вспыльчивый старик, который наверняка ест детей на завтрак.
Eskiden motosikletiyle hep yemek getirirdi. Раньше привозил обед на мотоцикле.
Et yiyen, kutsal kitap okumayan bir keşiş ha? Монаха, который ест мясо и не умеет читать?
Aslında, daha çok evde kalıp, sessiz bir yemek yer ve öpüşürüz diye düşünmüştüm. Вообще-то, я думала, может, мы останемся дома, поужинаем, будем целоваться...
Bu diş, benim büyükbabamı yiyen kaplana ait. Это зуб тигрицы, которая съела моего дедушку.
Bunlar için şükran dolu olmalıyız. Ama diğer şeylerin yanında, yemek yalnızca bir sembol. Мы должны быть благодарны за это но еда - это просто символ всего остального.
Kendisi, resmen kemiği yiyen büyüleyici bir mantar. Это интересный грибок, который буквально съедает кости.
Buzdolabı bozuldu. Ben de her şeyi yemek zorunda kaldım. Холодильник сломался, так что мне пришлось всё съесть.
Erkekleri kahvaltı niyetine yiyen kız. Şey, Karındeşen jack tarafından işi bitirilen kız. "Девушка, которая ест мужчин на завтрак и которую убивает Джек-потрошитель".
Ayrıca düşüş sırasında yemek ve suyumuzdan da olduk. Мы потеряли еду и воду, пока падали.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.