Sentence examples of "yeteneğine sahip" in Turkish

<>
Hâlâ dolarla, içip kafayı bulma yeteneğine sahip. У него способность Превратить баксов в тяжелое похмелье.
Konukçuyla birleştiğinde, onu öldürme yeteneğine sahip olur. Войдя в носителя, он способен его убить.
Eğer Locke, Jacob'la iletişim kurma yeteneğine sahip olsaydı gerçekten bir tehdit olacaktı. Если бы Лок смог общаться с Джейкобом, он очевидно представлял собой угрозу.
İnsanların aklını okuma yeteneğine sahip olmak isterdim. Я бы выбрал способность читать мысли людей.
Artık gerçek görüş yeteneğine sahip olduğuna göre, tekrar bak. Взгляни снова.. сейчас, когда к тебе вернулось зрение.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Bu yeteneğine şapka çıkartıyorum. Я восторгаюсь твоим талантом.
Benim oyum olmazsa, çoğunluğa sahip olamayacak mısın? Без моего голоса у тебя не будет большинства?
Bak canım, her zaman Allah vergisi yeteneğine inanç ve güvenin olsun. Послушай меня. Всегда храни веру в талант, что тебе дарован богом.
Beyaz şortlu, Ken bebeği saçlarına sahip hoş bir çocukla çıkmanın hiçbir yanı yanlış değil. А что такого плохого в милом парне в белой рубашке и причёской как у Кена?
Söylemek isterim ki, müvekkilim Damon'un senin yeteneğine çok büyük bir saygısı var Rowby. Я хотела сказать, что мой клиент Деймон высоко ценит ваш талант, Роуби.
Varlık sahibi olmanın tek onurlu yolu ona doğuştan sahip olmak. Единственным достойным способом накопить богатство это получить его после рождения.
"Herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacına göre." "Каждый по способностям, каждому по потребностям".
Kalbime, aklıma ya da ruhuma asla sahip olamazsın. Вам никогда не получить моего сердца и моей души.
Yeteneğine rağmen, bir orduya karşı ne yapabilirsin ki? Даже с твоими способностями, как можно противостоять армии...
Şu anda, günümüzde sahip olduklarımızdan üslü katlar seviyesinde daha hızlı işlem yapabilen bir süper bilgisayar üzerinde çalışıyorum. Прямо сейчас я работаю над суперкомпьютером, производительность которого по порядку возрастания величин быстрее, чем что-либо сегодня.
Tüm bunlara sahip olmak için çok şey harcadın. Ты потратил много времени пытаясь получить всё это.
Fakat bir katil içgüdüsüne sahip değil. Но у нее нет инстинкта убийцы.
Öncelikle, Böyle bir kıyafeti giymek için yeterli bacaklara sahip değilim. Ну, во-первых у меня нет ног подходящих под это платье.
Ve o da o şansa sahip. И у неё был этот шанс.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.