Sentence examples of "yeterince" in Turkish

<>
Paranla tahsil etmediğin alacaklarının yer aldığı hesap defterlerini almak için yeterince vaktimiz var. У нас достаточно времени забрать твои деньги и книги со всеми твоими должниками.
Belki de onu yeterince sıkı bağlayamadın. А может, недостаточно крепко привязал!
Bir odada Paketi yeterince öfke, bazen şansınız yaver gidiyor. Собери много ненависти в комнате, и однажды тебе повезет.
Ama, onlar anlayana kadar biz yeterince uzaklaşmış oluruz. Но к тому времени, мы будем уже далеко.
Bu davranışlarına yeterince katlandım ve artık bir son bulmalı. С меня довольно этого поведения, это должно прекратиться.
Bana göre gereksiz uzun ve yeterince üzerine düşünülmemiş. Моё мнение - много слов и мало смысла.
Hayır, Ross ve Joey yeterince utandırıcı. Пригласить Росса и Джоуи уже достаточно смущает.
Bay Oakley'in başı zaten yeterince belada. Мистеру Оукли и так хватает проблем.
Hangi madde olursa olsun, yeterince hızlı bir darbeye maruz kalırsa dağılır. Любая материя, если ударить с достаточной скоростью, может быть разрушена.
Evet, her yerde yeterince parmak izi oldu. Да, думаю, теперь отпечатков здесь достаточно.
Zamanında ben de birini sevdim ama bunu ona yeterince söylemedim. Однажды я тоже любил, но нам не хватало общения.
Bir gün için yeterince azap, hüzün ve kişisel gelişim oldu. Было достаточно смерти и мрака и личностного роста для одного дня.
Parmak izi için yeterince doku yok. Недостаточно ткани для получения отпечатков пальцев.
Çıkıyoruz. - Arabayı sürmek için yeterince ayık mısın ki? А не много ли ты выпил, чтобы вести машину?
Evet. Ve mızırdanmaya başlama, onunla çıkıyor olduğun için yeterince cezanı çekeceksin. Пока ты не начал ныть, что свидание с ней уже наказание.
Tom çok sessizce konuştu ama duyulmak için yeterince yüksek sesle konuştu. Том говорил очень медленно, но он говорил довольно громко, чтобы они слышали.
Maalesef, ilkin yapmak için yeterince silahımız yok. İkincisini de Bryson gibi yetenekli bir kaptana karşı yapamayız. К сожалению, у нас слишком мало пушек для первого, и Брайсон слишком умный для последнего.
Benim güzel kızım, buraya kocanla gelerek yeterince şey yaptığını görmüyor musun? Дитя мое, вы уже достаточно сделали, приехав сюда с мужем.
Demek ki bu çok fazla ölü var ama yeterince tabut yok demek oluyor. Получается, что у нас слишком много трупов, а гробов не хватает.
Ayrıca yalanı satmak için elimizde yeterince gerçek de var. И у нас достаточно правды, чтобы разбавить ложь.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.