Sentence examples of "zamanında" in Turkish

<>
Rita genellikle çocukları için eve zamanında gelir. Обычно Рита приезжает вовремя и забирает детей.
Gününün yarısını bedava avukatlık işleri yaparak geçiriyor. Kalan zamanında da çeşitli hayır işleri yapıyor. Полдня она работает в частной клинике, а оставшееся время посвящено различным волонтерским работам.
Savaş zamanında oldukça kullanışlı bir şey. Довольно полезная штука во время войны.
Fakat senin zamanında, o zaten ölü. Но в твоём времени он уже умер.
Zamanında ben de birini sevdim ama bunu ona yeterince söylemedim. Однажды я тоже любил, но нам не хватало общения.
Ve orada gelecek otobüsü bekliyorsun, ki tam zamanında geliyor doksan altı saatte bir. А потом ждешь следующего автобуса, который приходит точно по расписанию, каждые часов.
Gemiyi buraya uçurmuş, herkesi uyarmak için radyasyon dalgasından öne tam zamanında sıçrama yapmış. Он прилетел сюда, опередив радиацию, как раз вовремя, чтобы предупредить всех.
Zamanında Demir Taht'ı arzulayan bir başkasına hizmet etti. Раньше она служила другому претенденту на Железный трон.
Biliyorum, ama o zamanında yaptı, ve şimdi'de geri döndü ve oyunu tekrar kurmak istiyor. Я знаю. Но он отбыл свой срок и вернулся. А сейчас он опять хочет организовать игру.
Geçmişte, Polonya'nın taksimi zamanında, Türkiye Polonya Büyükelçisi'nin gelişi için 150 sene beklemiştir. В своё время, после раздела Польши, Турция ждала прибытия польского посла 150 лет.
Hedeflenmiş bir ilaç bile olsa zamanında tüm vücudunun temizlenmesine imkan yok. Даже при направленном лечении мы не успеем вовремя очистить его организм.
Yılın bu zamanında Madagascar çok güzeldir. Мадагаскар красив в это время года.
Kralın Eli, özellikle de savaş zamanında kralını terk etmemelidir. Десница никогда не покидает короля, особенно во время войны.
Onu oraya zamanında getir yeter. Просто приведи его туда вовремя.
Zamanında, New York'un limitleri dışındaydı, ve tabii Samaritan'ın meraklı gözlerinin de. Все это время он был за пределами Нью-Йорка, подальше от глаз Самаритянина.
Guy! Eğer zamanında oraya yetişemezsem Nicky ve Paddy'yi öldürecekler amına koyayım! Они вышибут Никки и Пэдди мозги, если я не вернусь вовремя!
Bela zamanlarındaki kahramanlar, barış zamanında bir avuç katilden başka birşey değildir. Герои в период войны не более чем жестокие убийцы в мирное время.
Gerçekten de beni zamanında uyaran bir güç var. Все-таки есть высшие силы, предупредившие меня вовремя.
Tanrı yılın bu zamanında meşgul olmalı. бог занят в это время года.
Doktor onu kurtarmak için zamanında geldi. Доктор прибыл вовремя, чтобы спасти её.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.