Sentence examples of "личной жизни" in Russian

<>
Расскажешь грустные истории из личной жизни? Kötü sonlu aşk hikayeleri var mı?
Думаешь, меня спросят о личной жизни? Özel hayatımız hakkında soru sormalarını bekliyor musun?
Просто у меня неприятности в личной жизни. Ne? Ben.. kötü haberler aldım.
При твоей личной жизни стоило бы растянуть их еще на парочку свиданий. Belki de şu yoğun aşk hayatına fazladan bir kaç randevu daha sıkıştırabilirsin.
Он распространялся о своей личной жизни, о своём браке? O özel hayatı hakkında hiç konuşmaz mıydı, evliliğinden bile?
Не знаю, что твориться в твоей личной жизни, но это сказывается на работе. Öyle mi? Kişisel hayatında ne olduğunu bilmiyorum ama görünüşe göre işyerine karıştığı belli oluyor.
Из Вашей личной жизни? Aşk hayatınızla mı ilgili?
Мистер Бил был в глубоком стрессе из-за работы и личной жизни. Bay Beale özel hayatında ve iş hayatında çok büyük stres altında.
Вы позволили своей личной жизни повлиять на работу. Kişisel geçmişinin, mesleki geçmişini etkilemesine izin veriyorsun.
Разве разговор о моей личной жизни не пустая трата его? Benim özel hayatımdan bahsetmek, onu boşa harcamak olmaz mı?
Не надо оберегать меня от личной жизни Питера. Peter ve aşk hayatından beni korumana gerek yok.
У тебя нездоровый интерес к личной жизни Лео. Sen Leo'nun aşk hayatıyla ilgilenmen hastalıklı bir yaklaşım.
Мы не позволим нашей личной жизни мешать воспитанию. İkimiz arasındaki ilişkiyi, ebeveynliğimize karıştırmayacağız. Söz veriyorum.
Музыкант не распространяется о своей личной жизни, давая лишь некоторые детали. White, özel hayatı ile ilgili şeyler paylaşmaktan hoşlanmamaktadır.
Ты можешь добиться всего в этой жизни ", - тридцатилетняя мама, вытирая сопли своему девятилетнему сыну. Bu hayatta herhangi bir şeyi yapabilirsin. "- yaşlarında bir anne, yaşındaki oğlunun burnunu silerken.
Быть твоей личной бандой палачей не было частью сделки. Senin kişisel linç güruhun olmak anlaşmanın bir parçası değildi.
Несмотря на всё это, в конце своей жизни он страдал в одиночестве бледного света изгнания. Buna rağmen hayatının sonunda sürgünün sönük ışığında yalnızlık çekti.
Супер-герой не использует свои способности для личной наживы. Bir süper kahraman güçlerini kişisel faydası için kullanmaz.
Сохранить память о геноциде с требованием его признания Турецкой республикой, юридической наследницей Османской империи, стало в прошлом веке, по сути дела, не только частью жизни, но и частью национальной принадлежности каждого армянина. Soykırımın anımsanması ve Osmanlı İmparatorluğu'nun resmi vârisi Türkiye Cumhuriyeti'nden tanıma talebi, son yüzyılda neredeyse her Ermeni'nin hayatının ve özdeşliğinin bir parçası oldu.
Теперь я поделюсь с тобой личной информацией. Şimdi, size bazı özel bilgiler vereceğim.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.