Exemplos de uso de "güvenli yer've" em turco
Halkın hoşnutsuzluğu aynı zamanda bölgede çeşitli anlaşmazlıklar da oluşturan, ülkenin mülteciler için güvenli bir sığınak olmasındaki büyüyen rolüne de karşı durumda.
Общественное ожесточение также вызвано правительством, которое позиционирует страну как безопасное место для беженцев, которые покидают родные места в связи с многочисленными конфликтами в регионе.
Blogcu Maa konuya dikkate çekmek ve bu çocuklara güvenli bir yuva talep etmek amacıyla meşhur Bangla şarkısının sözlerden örnek veriyor:
Блоггер Maa привел текст из известной песни Bangla, чтобы привлечь внимание к этому вопросу и запросить безопасное жильё для этих детей:
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarafından güvenli olarak geçiş yapabilecekleri güvencesi ile İran'a seyahat etmiş olan onlarca İranlı sürgün tutuklandı, sorgulandı ve pasaportlarına el koyularak gitmekten alıkonuldu, çoğu zaman ise döndükleri vakit hükümetin onaylamadığı yaşam şekli veya barışçıl görüşlerin dışavurulması nedeniyle hapsedildiler.
Десятки иранских эмигрантов, которые приезжали в Иран после заверений президента Хасана Роухани относительно безопасности их переезда, были арестованы, допрошены, предупреждены о запрете покидать страну, начиная от конфискации паспортов до тюремного заключения по возвращении из - зи выражения взглядов или образа жизни, с которыми правительство не согласно.
Bunu hurdaya verip yerine yeni ve daha güvenli bir gemi alıyoruz.
Сдадим его на металлолом, и закажем новый, безопасный корабль.
Daha güvenli olması için toplumu değiştirme şansı...
Шанс изменить общество, сделать его безопаснее...
Eğer Uyanık aktifleştirilirse bu, ülkemizi daha güvenli bir yer hâline getirecektir.
Если "Бдительный" окажется работоспособен, вся наша страна станет безопасней.
Hartford İlçe Gözaltı Merkezi yeterince güvenli mi?
В следственном изоляторе округа Хартфорд достаточно спокойно?
Daha güçlü, daha güvenli, daha kazançlı bir dünya. Yozlaşmayacak bir üst düzey yönetim sayesinde.
Более сильный, безопасный и выгодный для нас мир, управляемый посредством неподкупных чиновников высочайшего уровня.
Psikolojik Operasyonlar biriminin Irak Birliklerinin üzerine bıraktığı Amerikalılara teslim olurlarsa güvenli geçiş hakkı verileceğini yazan kağıtlar.
Это дерьмо было сброшено на иракские войска. Там обещается безопасный проход всем тем кто сдаться Американцам.
Sonra eğitimini hatırladı ve güvenli bir bölgeye geri döndü.
Он вспомнил свои тренировки и вернулся в безопасное место.
Wiil, benimki gibi üst sınıf yerlerde çalışırdı. Parasının peşine düşmeyecek insanların olduğu güvenli yerlerde.
Уилл всегда работал в высококлассных клубах как мой, где безопасно разувать клиентов на деньги.
Evet, ama birçoğu Wraithlerden güvenli olduğuna inandıkları bir gezegen yok diye düşünüyor.
Да, но многие не верят в существование другого безопасного от Рейфов мира.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.
Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.
Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.
Anuncie