Exemplos de uso de "hayal ettiğim gibi" em turco

<>
Tıpkı onu tarif ettiğim gibi değil mi Don Octavio? Я ведь точно вам её описал, дон Октавио?
Peter, bu hayal ettiğim en güzel kutlama! Evet. Питер, такой праздник мне и во сне не снился.
Tatlım benim. Sen benim hak ettiğim gibi bir eşsin. Дорогая, ты была женой, которую я заслужил.
Sence bizim için hayal ettiğim hayat bu mu? Думаешь, такой жизни я для нас хотел?
Bir gün kızıma devredeceğimi hayal ettiğim bir gurur. Гордость однажды должна была передаться и моим дочерям.
Senin gibi bir kadını görmenin bir erkeği ne kadar mutlu edeceğini hayal edemezsin. Ты не можешь себе представить какое счастье для мужчины видеть женщину вроде тебя.
Zamanım önemliymiş gibi olurdu. Как будто мое время действительно чего - то стоит.
James Foley'in ailesinin neler yaşadığı hayal bile edemem. Я не могу представить, через что должна проходить семья Джеймса Фоули.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama... Сожалею, что беспокою Вас, но...
Sosyal medya kullanıcıları, her zaman olduğu gibi Pavlensky'nin sanat eylemleri üzerine verilen uç tepkileri tekrarlayarak övgü dolu yahut tersleyici yorumlarda bulundular. Это всё что угодно - от современного искусства, до античного карнавала (типа, Герострат), но только не политика.
Bu halıya saçılmış onca kanı hayal et. Представь море крови на этом самом ковре.
Bu yüzden rahatsız ettiğim için üzgünüm. Ну Мне жаль что беспокою тебя.
Filistin halkından büyük bir sıcaklık ve destek görüldü ve yol boyunca Iman, Shareef ve DiaaMahmoud gibi projeye paha biçilemez derecede katkıda bulunan arkadaşlar edindim. Люди Палестины оказали много тепла и поддержки этому арт - проекту; на этом пути я приобрела таких друзей как Иман, Шариф и ДиаМахмуд, невероятно много сделавшие для развития моей идеи.
Biriyle bu kadar uzun süre birlikte olabilmeyi hayal edebiliyor musun? Невозможно представить, что кто-то может быть вместе так долго.
Sizi evde rahatsız ettiğim için özür dilerim. ? Извините, что беспокою вас дома.
Arkadaşı ona katıldığında, giydiği geleneksel elbiseyle arkadaşının renk kattığı günümüze ait elbise arasında bir rekabet varmış gibi görünüyor. Когда к ней присоединяется подруга, это становится похожим на соревнование между её традиционным платьем и современным платьем её напарницы.
Kendi çocuğumuzu burada hayal edip duruyorum. Я представляю с ними нашего малыша.
Seni böyle ıvır zıvır işlerle meşgul ettiğim için çok üzgünüm ama ya evet dersin, ya da hayır. Я прошу прощения, что беспокою по таким пустякам, но тут все просто: да или нет.
Grup metro istasyonuna "Hiçbir zaman Yunan olamayacaksınız" gibi faşist sloganlar söyleyerek girdiler. Молодые люди вошли на станцию, выкрикивая фашистские слоганы вроде "Вы никогда не станете греками!".
Gittikçe daha kolay olarak; hayal ve gerçeklik geçmiş ve şimdiki zaman arasında sürüklendim. Я дрейфовал между фантазиями и реальностью, между прошлым и настоящим с нарастающим облегчением.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.