Exemplos de uso de "hayatını kurtarmak" em turco

<>
Bu duyacağın saçma gelebilir ama Liv'in hayatını kurtarmak istiyorum. Прозвучит странно, но я хочу сохранить жизнь Лив.
Her sefer birini öldürdüğünde Frankie'nin hayatını kurtarmak içindi. Ты их убила, чтобы спасти жизнь Фрэнки.
Sence hangimizin, Preston'un hayatını kurtarmak için daha fazla gücü var? Как ты думаешь, кто из нас сможет спасти жизнь Престона?
Nişanlım Norseman ile vuruldu ve hayatını kurtarmak için yardımın gerekiyor. Мою невесту отравили, используя Викинг, Помогите спасти ее!
Hayatını kurtarmak konusunda tereddüt yaşamaya mı başladın Dr. Reid? Появились задние мысли насчет его спасения, доктор Рид?
İkinci olarak dostunuz Bolşevikler'in hayatını kurtarmak için hayati ilaçlarınızı korumaya çalışırken vuruldunuz ve ağır yaralandınız. Дважды вы были серьезно ранены, защищая драгоценные припасы, чтобы спасти жизни ваших братьев-большевиков.
Onun hayatını kurtarmak için kimse kendininkini riske etmeyecektir. Своей жизнью ради неё никто рисковать не станет.
Kızımın hayatını kurtarmak için. Они спасут мою дочь.
Otto, onun hayatını kurtarmak için azraili sen kandırdın. Отто, ты обманул смерть, спасая ей жизнь.
Kral John hayatını kurtarmak için kaçarken, dizanteriye yakalanıp öldü. А король Иоанн во время своих скитаний умер от дизентерии.
Hayatını kurtarmak için çabalıyorum. Я пытаюсь вас спасти!
Dalak ameliyatı, hayatını kurtarmak için son çaresiymiş. Удаление селезёнки было отчаянной попыткой спасти ему жизнь.
Jake Ballard'ın hayatını kurtarmak için müdahale mi ettin? Ты вмешалась, чтобы спасти жизнь Джейка Балларда?
Senin hayatını kurtarmak gibi mesela. Может как-то спасти твою жизнь.
Hayatını kurtarmak için o kadar zorluklardan geçtim. Я через многое прошла ради твоего спасения.
Bir memurken, yaşlı bir çingeneyi kurtarmak için hayatını trafikte riske attın. Когда ты была офицером ты рисковала своей жизнью чтобы спасти старую цыганку.
Bu hakkı lütfen yerli sanayii kurtarmak için Hint filmlerinin ithali tartışmasıyla sınırlamayalım. Давайте не будем ограничивать это право спорами о том, можно ли сохранить местную киноиндустрию, если отказаться от ввоза индийских фильмов.
O kızın hayatını kurtardınız. Вы спасли ей жизнь.
Hindu filmlerden nefret ettiğim için değil ama, hükümet ölen bir sanayii kurtarmak için aldığı bu karardan hemen dönmeli! Только не ненавистные фильмы на языке хинди, сейчас правительство должно отступить от такого позорного решения, которое приняло, чтобы спасти умирающую индустрию.?
Sörf yaparken hayatını kurtarmış. Она спасла ей жизнь.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.