Exemplos de uso de "kontrol etmesini" em turco

<>
Rütbesizlerin yolları, askerlerin de kasaba çıkışlarını kontrol etmesini istiyor. Ищите всех новобранцев и солдат, охранявших блокпосты на выезде.
Louis Litt'e yaptığımı kontrol etmesini mi söyledin? Ты попросила Луиса Литта проверить мою работу?
Tamam. Hale'den, üyelerin geçmişlerini kontrol etmesini isterim. Ладно, я попрошу Хейла проверить членов клуба.
General, Carter'ın çevirme bilgisayarını tekrar kontrol etmesini isteyebilir miyim? Генерал, не возражаете, если Картер проверит наборный компьютер?
Hapishaneden ziyaretçi girişlerini, telefon kayıtlarını kontrol etmesini istedim. Я раздобыл журнал посетителей в тюрьме, телефонные распечатки.
Mikami'nin sahte defteri her gün kontrol etmesini sağladım. Я дал ему указание проверять фальшивую тетрадь смерти.
Evet, Duke'un iskelesini kontrol etmesini istedim. Я просил ее пойти проверить док Дюка.
Seni de kontrol etmesini sağlardım. Пусть заодно и тебя посмотрит.
Mike'dan onu kontrol etmesini isteyeceğim. Я попрошу Майка проведать его.
Annenize kan basıncını kontrol etmesini söyleyin. Мать должна следить за ее давлением.
Geri dönüp kontrol etmesini söyleyebilirim. - Olur. Могу сказать им, чтобы они все проверили.
Bir takıntım var, her yolculuğumda pasaportun benimle olup olmadığını beş dakikada bir kontrol ediyorum. У меня обсессивно - компульсивная привычка проверять паспорт каждые пять минут во время путешествий.
Öyle bir şey var mı? -Bilmiyorum. Ama Edie'nin seni tüm okulun önünde rezil etmesini istemezsin. Не знаю, но тебе явно не захочется, чтоб Иди обсмеяла тебя перед всей школой.
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler. Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
IMF'in kurtarma paketinin yarısını temin etmesini sağlayabilirim. Я могу попросить МВФ половину финансовой помощи.
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar. "Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Seni terk etmesini istemiyorsun demek istedin, değil mi? Вернее, не хотите, чтобы она Вас бросила?
Şey, neden çantadaki izleri kontrol etmiyorsun. Поэтому вы должны проверить отпечатки на сумке.
Bu ünvanı kabul etmesini tüm krallığımız adına istiyorum. Я хочу, чтобы он распоряжался всем королевством.
Zack, benzeri bir etkiye sahip bir gazın kullanılmış olması ihtimaline karşılık hava kanallarını kontrol ediyor. А Зак проверяет вентиляционные шахты, пытаясь установить не применялся ли газ для создания похожего эффекта.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.