Sentence examples of "mücadele ediyorsun" in Turkish

<>
Şimdi işin için mücadele ediyorsun, onlar da seni aşağılıyor, değil mi? А теперь ты борешься за свою работу и тебя всячески унижают, верно?
Şimdi, onunla mücadele ediyorsun ve edeceksin, ama doğru olanı yap. Борись с ней так, как придется, но сделай все правильно.
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
Aşktan öylesine çok söz ediyorsun ki! Ты всегда говоришь много о любви.
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler. Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Wyatt, sen neden söz ediyorsun? Уайт, о чем ты говоришь?
Bu şans için mücadele ettin. Ты боролся за этот шанс.
Bu şehrin kurtulmasına yardım ediyorsun. Ты помогаешь спасать этот город.
Onun için mücadele etmeye ne kadar istekli olduğun. И насколько сильно твое желание бороться за это.
Beni test mi ediyorsun subay? Испытать меня хочешь, трибун?
Uğruna mücadele edecekleri bir gelecekleri olur. будущее, за которое стоит бороться.
Morgan, göreve yardım ediyorsun. Морган, ты помогаешь миссии.
Adam'ın mücadele etmeye gönlü yok. Адам даже не планирует бороться.
sen geliyorsun ve teklif ediyorsun. Ты появляешься и делаешь предложение.
Hayır. - Bekleyin. Bir mücadele duydum sanki. Погодите минутку, кажется, я слышу вызов.
Anne neden bu erkeksi işleri yapmaya devam ediyorsun? Почему ты упорно делаешь мужские дела, Энн?
Artık mücadele etmek istemiyorsan o zaman gerçek yurduna geri dönersin! Не хочешь больше сражаться? Тогда убирайся к себе домой.
Harbi ne düşündüğümü mü merak ediyorsun? Ты правда хочешь выслушать моё мнение?
Aynı anda bir aslanla mücadele edip, çocuklarının burnunu temizleyemezsin. Нельзя одновременно бороться со львом и утирать носы своим деткам.
Birini öldürmekten söz ediyorsun. Ты говоришь об убийстве.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.