Exemplos de uso de "size bırakıyorum" em turco

<>
Bu işi size bırakıyorum Bay Lyon. Компанией займетесь вы, м-р Лайон.
Şimdi gidiyorum, ama bu fotoğrafları size bırakıyorum. Я ухожу, но оставляю Вам эти фото.
Fotoğraf makinemi size bırakıyorum. Я оставлю вам фотоаппарат.
Ne denileceğini sana bırakıyorum. Это я оставлю тебе.
"Hava alanında neşeli ve mutlu görünmeye çalışıyorum, ama size küçük bir ipucu vereyim: "Я постараюсь выглядеть радостной и счастливой в аэропорту, но позвольте мне дать вам один совет:
Ben, lavoboda diş macununu bırakıyorum. Я оставляю зубную пасту на раковине.
Bazılarının size ulaşmaya çalışırken ölmesi ile kıyasladığınızda, hava alanında dört saat beklemek nedir ki? Некоторые из них умерли, только чтобы попасть к вам, что такое четыре часа в зале ожидания по сравнению с этим?
Babanın ortaya çıkma ihtimaline karşı bir ajanı burada bırakıyorum. если ваш отец объявится, я ухожу из агентов.
Gerçek terörizm, sizi sessizce öldürdükten sonra, özel jetlerle size doğru ve özel hava alanlarına uçar. "Çöl Gülü" isimli eşinin şıklığını tartışmak için gazetelerinizin sayfalarını işgal eder ve basınınıza bunu konuşturur. Настоящий терроризм прилетает к вам на частных самолетах в частные аэропорты, безмолвно убивает нас, занимает страницы в ваших газетах и заставляет ваши СМИ обсуждать элегантность его жены - "Розы пустынь".
Seni bununla bırakıyorum, tamam mı? А вам оставлю это, да?
Size daha fazlasını bulabilirim! Я вам всё достану!
Hayır, Sayın Yargıç. Tanığı serbest bırakıyorum. Нет, ваша честь, передаю свидетеля.
Size Kaptan Spock'ı takdim ederim. Могу я представить капитана Спока.
Bu alanı sana bırakıyorum. Эту территорию оставлю тебе.
Size çıkma teklif ederdim, ama şimdi de Larry Segel'le kavga etmek zorunda kalırdım. Я пригласил бы вас на свидание, но не могу соперничать с Ларри Сигелом.
Ama şimdi seni bırakıyorum. А теперь я ухожу.
O size tanrınızmış gibi davranan bir yabancı. Он пришелец, который прикидывается вашим Богом.
Kadının birkaç resmini masanın üzerine bırakıyorum. Я оставлю её фотографии на столе.
Bay Corcoran, size lütfen, burada kalmak. Мистер Коркоран, если хотите, останьтесь здесь.
Ona bir hediye bırakıyorum, değil mi? Ну, я ведь оставил ему подарок?
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.