Sentence examples of "telefonunu" in Turkish

<>
Telefonunu ve eldivenlerini aldın ve beni ve çocukları bırakıp koşarak kaçtın. Ты схватил телефон, перчатки и убежал от нас с детьми.
Hayır, Reggie burada değil. Fakat Thor'un kafanı yarmasını istemiyorsan eğer telefonunu hemen bana ver! Но если ты не хочешь, чтобы Тор раскроил тебе череп ты отдашь свой телефон!
Sonra tek yapmanız gereken Largo'nun telefonunu beklemek. Затем останется лишь дождаться звонка от Ларго.
Tom cep telefonunu nereye koyduğunu unuttu. Том забыл, куда он положил свой сотовый телефон.
Mucizevi şekilde nasıl buldun gibi. - Malcolm'un telefonunu. Например, как ты чудесным образом нашел сотовый Малкольма.
Bu Randy denen eleman hıyarın teki ama telefonunu harbiden sevdim ya. Очень. Этот Рэнди конкретный мудила, но мне нравится его телефон.
Evet, bizim çocuk telefonunu almış ve yanlışlıkla kilit şifresini değişmiş. Да, наш парень взял ее телефон и случайно сменил пароль.
Bu adamın telefonunu hemen şuraya yazacağım zira, zaman kaybetmek istemediğinin farkındayım. Я сразу дам его номер, ведь ты не станешь терять время.
Aramalıydım, ama sen telefonunu hiçbir zaman açmıyorsun o yüzden... Я бы позвонил, но вы никогда трубку не берёте.
Tamam, bahsi açılmışken, telefonunu ve diğer tüm kişisel eşyalarını uçaktan aldım. Кстати, твой телефон у меня. И куча других личных вещей с самолета.
İş arkadaşlarının söylediklerine göre, onlarla da tüm bağlarını koparmış. Telefonunu iptal ettirip, kredi kartlarını kullanmayı bırakmış. По словам её коллег, она полностью прекратила общение с ними, отказалась от телефона и кредитных карт.
Örneğin, bir cep telefonunu veya robotu çalıştıran tek kullanıcılı bir işletim sistemi, bu özelliklerden hiçbirine ihtiyaç duymayabilir ve Mach'ın seçim ve seçme işletim sisteminin en değerli olacağı bir türden sistemdir. К примеру, однопользовательская система, запущенная на мобильном телефоне, может не нуждаться в таких возможностях, и это тот тип систем, в которых Mach может быть использован.
Hayır, sen Sara'nın telefonunu vereceksin yoksa suratını dağıtırım. Нет. Отдай телефон Сары или я расквашу тебе морду.
Sonra bir taksi tuttu, telefonunu da burada unuttu. А потом он взял такси и забыл свой телефон.
Elimde bir kadeh şampanya tutup Dick Osborne'nun tebrik telefonunu bekliyor olacağım. Я буду с бокалом шампанского ждать поздравительного звонка от Дика Осборна.
George, hayatım; cep telefonunu neden kapalı tutuyorsun? Джордж, дорогой, почему ты выключил свой мобильный.
Dexter, hangi yaşında kız bilerek telefonunu evde bırakır? Декстер, какая -летняя девочка добровольно оставит свой сотовый?
Stackhouse, aç şu lanet telefonunu. Стэкхаус, возьми уже чёртов телефон.
Evet benim vampir bir dostum var, sen de telefonunu bir sene boyunca kapalı tuttun. Да, у меня приятель вампир, а ты вырубил свой телефон на целый год.
Bana telefonunu ver yoksa ben boğazını kesti olacaktır. Отдай мне телефон или я перережу ей глотку.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.