Exemplos de uso de "yakından takip" em turco

<>
O dosyayı çok yakından takip ediyorum. Я тщательно следил за этим делом.
Dedektif Suh onu çok yakından takip ediyor olmalı. Инспектор Су должен быть где-то рядом с ней.
Hükümet yetkilileri durumu yakından takip ediyorlar. Власти внимательно следят за развитием ситуации.
Onun hareketlerini daima yakından takip ederim. Я очень пристально за ней слежу.
Maya ve Kip onu yakından takip ediyor. Майя и Кип идут рядом с ним.
Beni bu kadar yakından takip ettiğinize göre hâlâ sizin olduğunu düşünüyor gibisiniz. Ну, Вы так меня контролируете, будто оно всё ещё Ваше.
Julio, Gemma'yı oldukça yakından takip etmişsin. Хулио, вы ведь следили за Джеммой.
1957 yılının sonlarına gelindiğinde, Carson yaygın pestisit spreylemesi için federal önerileri yakından takip ediyordu. С конца 1957 года Карсон стала исследовать тему безопасности планировавшегося тогда в США широкого применения пестицидов.
1906'da Philip Lehman'ın yönetiminde firma, Sears, Roebuck and Company tarafından yakından takip edilen General Cigar Co .'yu pazara getirmek için Goldman Sachs ile ortaklık gerçekleştirdi. В том же году под сыном Эмануэля Филиппом Лехманом фирма сотрудничала с Goldman, Sachs & Co., чтобы вывести General Cigar Co. на рынок, за ними следовали Sears, Roebuck и Company.
Onun adımlarını takip etme sen, olur mu? Просто не иди по ее стопам, ладно?
Daha yakından bakabilir miyim? Дай, взгляну поближе.
O aramayı takip edebilirdik. Мы могли отследить звонок.
Dusan daha samimi yaklaşır, yakından çalışmayı sever. Душан предпочитает тесный контакт, любит работать вблизи.
Eğer öyleyse sürüleri takip edebilir ve yolumuza çıkanı avlayabiliriz. Значит, можно идти за ними и вести охоту.
Daha yakından bakmamız gerek. Надо будет взглянуть поближе.
Beni tip merkezine kadar takip ettiniz. Вы проследили меня до медицинского центра.
Belki bir tanesini yakından incelemeyi istersin, diye düşündüm. Подумал, что захочешь поближе, познакомиться с ним.
Onu takip etmesi için birini ayarla ki sıvışmasın toplantıdan. Пусть кто-нибудь последит за ним, чтобы не сбежал.
Kendisini yakından mı tanıyorsunuz? Вы хорошо ее знаете?
Belki Dunning'in bir düşmanı vardı, onu içeriye kadar takip ettiler... Может у Даннинга были враги, они прошли за ним внутрь...
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.