Sentence examples of "буду жить" in Russian

<>
я буду жить с папой? Babamla yaşamak zorunda mı kalırım?
Буду жить в пещере. Bir mağarada yaşamam gerekecek.
На верхнем этаже я буду жить, а ниже будет студия, прет-а-порте. En üst katta yaşayacağım ve bir alt katı da hazır giyim atölyesi olacak.
Когда обещал моему отцу, что я буду жить, как привыкла? Да? Babama, beni alışık olduğum hayat düzeninde tutacağına dair söz verirken, değil mi?
Я буду жить с Эммой? Emma ile beraber mi yaşayacağım?
Я скоро буду жить как хренова Королева Англии и никогда больше вас не увижу. Lânet İngiliz kraliçesi gibi yaşamaya başlamak üzereyim ve siz iki sürtüğü bir daha görmeyeceğim.
Буду жить как жил раньше... Daha önce yaşadığım gibi yaşayacağım.
И если солнце будет светить всегда, я буду жить под небом и ветром. Sadece güneş parlamaya devam ettiği sürece, Gökyüzü ve rüzgarın altında yaşamaya devam edeceğim.
И я тоже теперь буду рядом. Artık ben de her zaman yanındayım.
Когда мы узнали, что больше человек живут как беженцы в своей собственной стране, вынужденные бороться за элементарное существование и жить меньше, чем на центов в день, мы поняли, что должны действовать. 0 insanın mülteci gibi yaşadığını, yaşam mücadelesi verdiğini ve günde sentten daha az parayla yaşamaya çalıştığını duyduğumuzda, harekete geçmemiz gerekti.
Чтобы жить здесь. В раю. Burada, cennette yaşamak için.
Мы с Джули-Энн собираемся жить вместе. Julie-Anne ve ben birlikte yaşamaya başlıyoruz.
Жить с моими родителями? Ailemle yaşamak konusunda mı?
Очень странно жить, будучи мужиком средней внешности. Orta görünümlü biri olarak yaşamak tuhaf bir şey.
Но, какой ужасный позор бояться жить. Ama yaşamaktan korkmada büyük bir utanç vardır.
Я устал жить во лжи. Bir yalanı yaşamaktan bıkmıştım artık.
Жить тогда было труднее. Yaşam o zamanlar zormuş.
Я знаю, как жить по-другому. Diğer türlü yaşamanın nasıl olduğunu biliyorum.
В последний раз повторяю: на Полночи невозможно жить. Son kez söylüyorum, Midnight'ın yüzeyinde hiçbir canlı yaşayamaz.
просто, пытаемся жить... Yaşamak için uğraşıyoruz ve...
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.