Beispiele für die Verwendung von "вижу смысла" im Russischen

<>
Думаю, что это явление все испортило, так что не вижу смысла здесь оставаться. Bence bu merasimi karartmaktan başka bir şey değil yani, bunu uzatmanın bir manası yok.
Я не вижу смысла торчать здесь. Burada olmak için bir sebep göremiyorum.
Без денег я не вижу смысла оставаться замужем за ним. Ve parasız, onunla evli kalmaya değer bir nokta göremedim.
Однако, что касается закусок, не вижу смысла посылать запросы другим поставщикам. Her ne kadar yemekler tartışılsa da, diğer şirketlerden teklif almaya gerek duymuyorum.
Просто я не вижу смысла так спешить. Sadece acele etmek anlamsız geliyor o kadar.
Да, не вижу смысла тут сидеть. Evet, burada kalmanın bir anlamı yok.
Не вижу смысла работать в тюрьме. Genelde sabit bir çalışma yerim yok.
Не вижу смысла говорить им. Söylemesi için bir sebep göremiyorum.
Тогда не вижу смысла продолжать. Bu şekilde devam etmemiz anlamsız.
Я не вижу особого смысла продлевать твою командировку. Göreve devam etmen konusunda fazla bir gerek göremiyorum.
Но как же молчать, когда вот уже лет я вижу такие вещи, к которым не может привыкнуть даже хирург? Fakat bir insan nasıl yıldan fazla süren, gördüğüm, bir cerrahın bile görmeye alışamadığı şeyler karşısında sessiz kalabilir?
Но тут смысла нет. Ama hiçbir anlamı yok.
Я видел много колец по ходу проекта, но до сих пор удивляюсь, когда вижу эти самодельные площадки везде и всюду, и людей всех возрастов, играющих иногда только в шлепанцах. Proje süresince birçok basket sahası görmeme rağmen halen her yaştan insanın -bazen sadece parmak arası terliklerle bile- bu üstünkörü sahalarda basketbol oynadığını görmek beni hayrete düşürüyor.
В этом столько же смысла, как если принимать душ в ботинках. Ayakkabılarla duşa girmen ne kadar mantıklıysa, bu da o kadar mantıklı.
Не вижу причин оспаривать твой выбор. Seçimini sorgulamak için bir sebep göremiyorum.
Но без другой части диалога эти записки лишены смысла. Ancak konuşmanın diğer tarafı dışında şu notlar çok anlamsız.
Я вижу какие-то орудия, которые висят снизу. О, боже! Etrafta sallanıp duran, silah falan gibi gözüken bir şey görüyorum.
Нет смысла обсуждать детали. Uzatmanın bir anlamı yok.
Лично я повсюду вижу доказательства. Her şeyin üzerinde kanıt görüyorum.
Нет смысла побеждать, если люди не знают. İnsanların bilmediği bir şey için kazanmanın manası yok.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.