Beispiele für die Verwendung von "местом" im Russischen

<>
Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть. Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar.
Слишком долго этот кабинет был местом, которого все боялись. Uzun bir süre boyunca bu ofis korkulan bir yer oldu.
Нет, Вир, вселенная является злым местом но по крайней мере у нее есть чувство юмора. Vir, evren kötülük dolu bir yer ama en azından garip de olsa bir espri anlayışı var.
Под этим местом течет подземная река. Bu yerin altından bir nehir geçiyor.
Мне не безразличен этот город, и и ты работаешь вдвойне чтобы сделать его прекрасным местом. Bu şehri önemsiyorum ve sen de burayı daha iyi bir yer yapmak için fazladan mesai yapıyorsun.
С этим удивительным местом не сравнить даже пирамиды. Bu görkemli yer, piramitleri bile gölgede bırakıyor.
Но я не владею этим местом, хотя там и написано мое имя. Makineyi kontrol etmem, ama buranın sahibi değilim, ismim burada yazsa da.
Я доволен своим местом. Olduğum yerde gayet memnunum.
Это было найдено за твоим местом для зарядки. Bu, şarj dolum yerinin arkasında saklı bulundu.
В последние несколько лет, МакКинли стало тем местом где каждый изгой может следовать своим мечтам. Son birkaç yıldır McKinley, bütün dışlanmış çocukların özgürce hayallerinin peşinden gidebileceği bir yer haline geldi.
Да и Мандерлей был местом, без которого мир мог вполне обойтись. Manderlay de, yok olması dünya için daha hayırlı olacak bir yerdi.
Да, но я не брошу тебя управлять этим местом в одиночестве. Evet ama burayı yapayalnız bir şekilde idare etmene de gönlüm razı gelmez.
Древняя Япония была довольно странным местом. Eski Japonya çok garip bir yermiş.
Он назвал его милым местом. Güzel bir yer olduğunu söyledi.
и это сделало Солнечную систему весьма бурным и опасным местом. O vakit Güneş Sistemi inanılmaz fırtınalı ve vahşi bir yerdi.
Это должно быть тихим местом. Burası sessiz bir yer olmalıydı.
Хочу, что бы она считала Хэйвен обычным местом. Onu, Haven'ın normal bir yer olduğuna inandırmak istiyorum.
Я следил за этим местом уже несколько месяцев и боялся, что вы сорвете операцию. Burayı aylardır izliyordum, bütün operasyonu batıracağınızdan korktum. - Önemi yok, Binbaşı Barry.
Это было их любимым местом. Burası onların en sevdiği yerdi.
Лес может быть опасным местом... Orman tehlikeli bir yer olabilir.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.