Beispiele für die Verwendung von "на месте убийства" im Russischen

<>
Полиция дважды проводила ДНК-тест на месте убийства тёти. Polis olay yerinde, iki arama testi yapacakmış.
Те же жертвы, те же улики, сера на месте убийства. Kurbanların profilleri ve olaylar aynı. Suç mahallinde sülfür bulduk. O olduğunu düşünüyoruz.
Это фотография толпы на месте убийства Лайлы. Lyla'nın olay yerindeki meraklı kalabalığın bir fotoğrafı.
Его застали с поличным на месте убийства Карен Джайлс. Karen Galis'in öldürüldüğü yerde elleri kan içinde hem de.
Хотя, фактически не оставило следов на месте убийства. Ama asıl cinayetin olduğu yere giden hiçbir iz yok.
На его месте строят - этажный торговый комплекс. Yerine katlı bir alışveriş merkezi yapılıyor.
Эти два убийства связаны? İki ölüm bağlantılı mı?
То есть мы будем стоять на месте пока Пэнг не высунет голову? Yani plan, Peng kafasını çıkarana kadar olduğumuz yerde durmak öyle mi?
Есть прямая связь между шахматами и логикой, и предусмотрительностью, необходимой для планирования и совершения убийства. Mantıkla satranç arasında kuvvetli bir ilişki var, ve cinayeti planlamak ve uygulamak için önceden düşünme gerekiyor.
Таким образом, впервые за последние полгода все матрицы окажутся в одном месте. Bu şekilde, tüm plakalar son altı aydır ilk defa aynı yerde olacaklar.
После убийства Дарлин Феррин. Darlene Ferrin cinayetinden sonra.
Разве земля свята только в одном единственном месте? Dünyada kutsal olan tek bir yer mi var?
Отличная вещь для протирки двигателей и убийства клеток мозга. İki işe yarıyor. Motorları yağlamaya ve beyin hücrelerini öldürmeye.
Жизнь кипит в месте, которое ты игнорируешь. Senin görmezden geldiğin bir yerde gerçekleşiyor her şey.
После убийства преступник перевернул тело жертвы. Cinayetten sonra şüpheli kurbanı ters çevirdi.
Простите, я сижу на другом месте... Üzgünüm, benim oturduğum yer zaten dolu.
Учитывая, что Эванс был отнюдь не в Шангри-ла в вечер убийства. Duruma bakılırsa Evans, cinayet gecesi Harikalar Diyarı'nın önünden bile geçmemiş. Ne?
На вашем месте, бы заплатил выкуп. Eğer sizin yerinizde olsaydım, fidyeyi öderdim.
Насколько мне известно, все эти убийства начались после вашего появления. Görebildiğim kadarıyla, tüm bu cinayetler siz ortaya çıktığınız zaman başladı.
Давай поговорим в другом месте, пока они не вернулись. Başka yerde konuşalım. Gae In ile Jin Ho dönmeden evvel.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.