Beispiele für die Verwendung von "на стороне" im Russischen

<>
Это всего лишь несколько из многочисленных эфиопских граждан, которые оказались на стороне побеждённых в политической битве страны и были вынуждены спасаться бегством. Bunlar örneklerden sadece birkaçı, ülkenin siyasi mücadelesinde kaybeden tarafta kalan diğer sayısız Etiyopyalı sürgünde yaşayıp ölmeye mahkum bırakılıyor.
Клеопатра оказалась на стороне проигравших. Kleopatra kendini kaybeden tarafta buldu.
Ты на стороне профессора? Profesörün tarafını mı tutacaksın?
Но он флиртует на стороне с компанией Джима. Ama diğer bir yandan Jim'in şirketiyle flört ediyor.
Дети всегда на стороне матери, это нормально. Çocuklar hep annelerinin yanında oldular, doğal olarak.
Честно говоря, я был в стороне, занимаясь историей пропавшего мальчика. Dürüst olmak gerekirse, kaybolan küçük çocuk yüzünden beni bir kenara ittiler.
Элисон, ради Бога, мы на одной стороне. Alison, tanrım, biz hepimiz burda aynı taraftayız.
По какой стороне теперь тут ехать? Bu insanlar yolun hangi tarafını kullanıyorlar?
Леди Правосудие видимо совсем ослепла, если ты на её стороне. Gerçekten onun yanında yer alıyorsan, adaletin gözü sandığımdan da körmüş.
А теперь попробуй на цветной стороне. Şimdi, renk olan tarafına bakalım.
Возможно, ваша комната на другой стороне. Sizin odanız büyük olasılıkla tam öteki tarafta.
Да из-за какой-то погони на американской стороне границу закрыли. Amerika tarafındaki bir araba kovalamacası yüzünden bütün sınır kapatıIdı.
О, и я забыла - на нашей стороне чёрно-магические супер-близнецы. Doğru ya unutmuşum, bizim tarafımızda kara büyü süper ikizi var.
Другой стороне стало трудно контролировать эмоции в рабочей обстановке. Karşı taraf duygularını kontrol etmekte zorlanmaya başladı çalışma ortamındayken.
И мать-земля сегодня на нашей стороне! Ki bu koca dünya bizim tarafımızda!
Только ты на той стороне! Sadece, sen diğer taraftasın!
Вампиры на одной стороне, ведьмы на другой. Bir tarafta vampirler, diğer tarafta cadılar var.
Подождите там в стороне... Şu tarafta biraz bekle.
Хорошо, когда Бог на твоей стороне. Tanrı'nın senden yana olması iyi bir şey.
Возможно, на другой стороне повезёт больше. Belki diğer tarafta şansı daha iyi olur.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.