Beispiele für die Verwendung von "на этой стороне" im Russischen

<>
Он скупает всю землю на этой стороне реки. Bu taraftan nehre kadar tüm şeridi satın alıyor.
Быть на этой стороне розыска не всегда приятно, не так ли? Adam kovalamanın bu tarafı o kadar da cafcaflı değilmiş, değil mi?
Ведь на этой стороне границы магии нет. Sınırın bu tarafında hiç sihir yoktur ki.
Все на этой стороне, на счёт три! Tamam! Bu taraftaki herkes, üç deyince!
Это всего лишь несколько из многочисленных эфиопских граждан, которые оказались на стороне побеждённых в политической битве страны и были вынуждены спасаться бегством. Bunlar örneklerden sadece birkaçı, ülkenin siyasi mücadelesinde kaybeden tarafta kalan diğer sayısız Etiyopyalı sürgünde yaşayıp ölmeye mahkum bırakılıyor.
Ты можешь добиться всего в этой жизни ", - тридцатилетняя мама, вытирая сопли своему девятилетнему сыну. Bu hayatta herhangi bir şeyi yapabilirsin. "- yaşlarında bir anne, yaşındaki oğlunun burnunu silerken.
Честно говоря, я был в стороне, занимаясь историей пропавшего мальчика. Dürüst olmak gerekirse, kaybolan küçük çocuk yüzünden beni bir kenara ittiler.
Вслед за подобным успешным слётом, прошедшем в октябре года в Оахаке (Мексика), на этой встрече молодым индейским интернет - пользователям, занятым активным возрождением своих родных языков, вновь была предоставлена интерактивная площадка, где они смогли встретиться для обмена опытом и взаимообучения. Ekim ayında Oaxaca, Meksika'da düzenlenen benzer bir toplantının başarılı olmasının ardından bu etkinlik aktif olarak ana dillerini canlandıran genç yerli internet kullanıcılarının bir araya gelip birbirlerinden öğrenmeleri için etkileşimli bir alan oluşturdu.
Элисон, ради Бога, мы на одной стороне. Alison, tanrım, biz hepimiz burda aynı taraftayız.
(Автор благодарит Тана Уиши, аспиранта факультета социальных наук университета Хитоцубаши (одного из крупнейших университетов Токио), предоставившего информацию и интересные комментарии для этой статьи). (Yazar, Hitotsubashi Üniversitesinden sosyal bilimler doktora programı mezunu Tan Uichi'ye, bu yazı hakkında anahtar bilgiler ve yorumlar sağladığı için teşekkür eder).
По какой стороне теперь тут ехать? Bu insanlar yolun hangi tarafını kullanıyorlar?
Возможность детей участвовать в этой деятельности - для них это не только умственный стимул, но и шанс общаться, обмениваться идеями, делиться опытом и взаимодействовать между собой, с людьми разных рас, пола, происхождения, экономического статуса и религиозных убеждений. Çocukların bu etkinlikteki tek fırsatları zihnen uyarılmak ve gelişmek değil, aynı zamanda fikir alışverişinde bulunup sentezlemek, farklı ırklardan, cinsiyetlerden, geçmişten, ekonomik sınıflardan ve dini inançlardan çocuklarla deneyimlerini paylaşmak ve birbirleriyle etkileşime geçmektir.
Клеопатра оказалась на стороне проигравших. Kleopatra kendini kaybeden tarafta buldu.
Только на этой неделе ИГИЛ опубликовал видео с казнью сирийцев ЗА ОДИН РАЗ Bu hafta, IŞİD tek seferde Suriyeli'nin kafa kesimi videosunu paylaştı.
Леди Правосудие видимо совсем ослепла, если ты на её стороне. Gerçekten onun yanında yer alıyorsan, adaletin gözü sandığımdan da körmüş.
Еще одна кампания, которая была начата этой осенью, пытается убедить депутатов внедрить более жестокие наказания за похищение невест. Bu yılın sonbahar aylarında, Kırgızistan milletvekillerini kız - kaçırma'ya karşı cezaların geliştirilmesi konusunda ikna etmeyi amaçlayan yeni bir kampanya başlatıldı.
А теперь попробуй на цветной стороне. Şimdi, renk olan tarafına bakalım.
Global Voices надеются продолжить развитие этой инициативы в других странах региона, способствуя сотрудничеству активистов с локальными организациями, разделяющими их цели и готовыми содействовать им в их работе. Global Voices bu çatıştay türünün diğer ülkelerde ve bölgelerde genç dijital aktivistlerin çalışmalarını ileri götürmeye dayalı ortak görev edinen yerel organizasyonlarla ortaklıklar kurmak umudunda.
Ты на стороне профессора? Profesörün tarafını mı tutacaksın?
Вот несколько фотографий из этой коллекции: Aşağıda bu koleksiyondan seçmeler bulunmakta.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.