Beispiele für die Verwendung von "таких людей" im Russischen

<>
Не каждый политик посягнет на таких людей, даже если это будет стоить ему жизни. Hayatına mal olacak olsa bile şahsi menfaatlerin karşısında durmaya ve karşılık vermeye hazır ender politikacılardan.
Неизвестность убивает таких людей, как Тейт. Bilmemek, Tate gibi insanları çılgına çevirir.
Таких людей называют "геймерами", но для меня это нечто другое. "Oyun oynayan" denilebilir ama, benim için bu farklı bir şey.
Я презираю таких людей. Böyle insanlardan nefret ederim.
Я очень рациональный человек, но даже у таких людей есть предел терпения. Mantıklı bir insanımdır ben ama mantığın da bir sınırı var, tamam mı?
Для таких людей найдется много определений. Öyleleri için birçok başka sözcük vardır.
И знаете, как я называю таких людей? Ben böyle insanlara ne derim, biliyor musunuz?
Что означает, таких людей только семь в мире, которым подходит диагноз. Bu da dünyada bu çocuk gibi tanıyla uyumlu yedi hasta olduğu anlamına gelir.
Ну как мне бросить таких людей! Böyle büyüleyici bir adamı nasıl bırakabilirim?
В 1958 году он начал работать в месячнике "Realites", который опубликовал его портреты таких людей искусства как Герберт фон Караян, Карлхайнц Штокхаузен и Лукино Висконти. 1958 yılında aylık gazete "Realités" için çalışmaya başladı ve Herbert von Karajan, Karlheinz Stockhausen, Luchino Visconti gibi sanatçıların portrelerini kaleme aldı.
На таких показах за сценой сотни людей. Böyle işlerde sahnenin arkasında yüzlerce kişi oluyor.
Другие настолько боятся людей в униформе, что они признаются в чем угодно. Bazıları üniformalı insanlardan o kadar korkuyor ki bilmediği şeyleri bile itiraf ediyor.
Ни в одной демократической стране мира нет таких проблем. Dünyadaki hiçbir demokratik ülkede böyle bir sorun yok.
Нельзя, нельзя, нельзя ЗАСТАВЛЯТЬ людей сдавать какие - то бредовые "нормы". Yapamaz, yapamaz, yapamazsın, insanları kuruntusal bir "norm" a teslim olmaya ZORLAYAMAZSIN!
Это чистая случайность среди множества других таких же случайностей. Sırf bir tesadüf, birçok benzer tesadüfler arasında bir tesadüf.
Если бы не мой сирийский паспорт, я бы не заметила, как нас, подозреваемых, ведут с крайней вежливостью защищать свою невиновность и отрицать терроризм; нас, людей, которые были мишенью терроризма чаще, чем те, кто проверяет нас на него. Suriye pasaportum olmasaydı, bize soruşturma yapan tüm kişilerden daha fazla teröre maruz kalmış olan insanlar olmamıza rağmen, masumiyetimizi savunmaya ve terörü kınamaya nasıl da aşırı bir nezaketle yol gösterildiğini fark etmezdim.
Мы нашли в его ноутбуке пару таких видеозаписей, это описание произошедшего. Bilgisayarında bu tür birkaç video bulduk olayla ilgili bir tür günlük gibi.
Экономические условия, подобные этим, во всём регионе стали хорошей почвой для незаконной перевозки людей с Африканского рога на Аравийский полуостров. Yıllar boyunca bölgenin her yanında bu gibi ekonomik koşullar, endişe verici bir ticaretin yükselişine neden oldu: Afrika Boynuzu'ndan Arap Yarımadası'na insan kaçakçılığı.
Так Тони Гейтс достиг таких высот. Нет. İşte Tony Gates bu sayede buralara geldi.
Путин сказал, что возрождение советской программы физвоспитания, которая готовит людей всех возрастов к труду и обороне (нормы ГТО) будет "данью традициям нашей национальной истории". Rusya'nın Sochi'de Kış Olimpiyatları'ndaki başarısını kutlamak için yapılan etkinliğin konuşmasında Putin; her yaştan insanın "İş Gücü ve Savunma için Hazırlılık" (GTO) için belgelendirildiği fiziksel eğitim programının canlandırılmasının: "Rusya'nın milli tarihi geleneklerine bağlılığını göstereceği" ni söyledi.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.