Beispiele für die Verwendung von "ölü insanlar" im Türkischen

<>
Öteki taraf ölü insanlar için. Другая сторона для мертвых людей.
Komadan uyandığım günden beri her yerde ölü insanlar görüyorum. После пробуждения из комы. И я продолжаю видеть мертвецов.
Dinle, gerçek cesetler var, gerçek ölü insanlar. Ve dondurma külahlı bir adam, duvara saplanmış. Слушайте, здесь настоящие трупы настоящих мёртвых людей, и парень в костюме мороженого прибит к стене!
Ölü piçler, zenciler ve normal insanlar birlikte yaşıyor. Мертвые чмо, нигеры и нормальные люди живут вместе?
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
İnsan vücudu ölü olmasına rağmen aktif olmaya devam ediyor. Будучи мертвыми, человеческие тела все еще остаются активными.
Doğu eyaletleri Andhra Pradesh ve Telangana'yı büyük ölçüde etkilerken, sıcak hava dalgası yüzünden insanlar evlerinden çıkamadı. Аномальная жара затронула большую часть восточных штатов Андхра - Прадеш и Телангана, где люди были вынуждены оставаться в помещениях.
Van, dur bakalım artık! Reis ciddi olsaydı şimdiye ölü bir adamdın. Если бы командир взялся за тебя всерьёз, ты уже был бы трупом.
Suriye pasaportum olmasaydı, bize soruşturma yapan tüm kişilerden daha fazla teröre maruz kalmış olan insanlar olmamıza rağmen, masumiyetimizi savunmaya ve terörü kınamaya nasıl da aşırı bir nezaketle yol gösterildiğini fark etmezdim. Если бы не мой сирийский паспорт, я бы не заметила, как нас, подозреваемых, ведут с крайней вежливостью защищать свою невиновность и отрицать терроризм; нас, людей, которые были мишенью терроризма чаще, чем те, кто проверяет нас на него.
Yarı ölü, yarı canlı. Наполовину мертвый, наполовину живой.
Ülke dışından insanlar yaşanan çevre felaketinin kurbanlarının yanlarında olduklarını göstermek için suyun yakınlarında çekilen fotoğraflarını Facebook "ta paylaştı: Люди по всей стране выразили солидарность с жертвами экологической катастрофы, разместив на Facebook снимки, сделанные ими у воды.
Juanita oyuncak eve saklanıp sustu. Celia da ölü numarası yaptı. Bu kızlar çok akıllı. Хуанита запрыгнула в надувной домик и закрылась в нем, а Селия притворилась мертвой.
"Bize soruşturma yapan tüm kişilerden daha fazla teröre maruz kalmış olan insanlar olmamıza rağmen, masumiyetimizi savunmaya ve terörü kınamaya nasıl da aşırı bir nezaketle yol gösterildiğini fark etmezdim.." "Я бы не заметила, как нас, подозреваемых, ведут с крайней вежливостью защищать свою невиновность и отрицать терроризм; нас, людей, которые были мишенью терроризма чаще, чем те, кто проверяет нас на него".
Bir kaçak mahkum hastalığa yakalanmış, şu anda ölü. Один из беглецов был заражен - он уже мертв.
Bu insanlar ile Mayıs arasında özgürlüklerinden mahrum edildiler. Эти люди были лишены свободы с по мая.
Bu şey ölü bir adamın yüzündeydi. Он был у трупа на лице.
Dünyanın dört bir yanındaki sıradan insanlar doğaüstü güçlere sahip olduklarını keşfediyorlar. Обычные люди по всему земному шару обнаружили у себя необычные способности.
Ölü olduğunu göz önüne alırsan, bu büyük ihtimalle Sean. Ну, учитывая что он мертв, это возможно Шон.
Hayatta bazı insanlar şanslıdır, armut pişer ağızlarına düşer. Есть люди, которым все блага с неба падают.
Sméagol onları ölü görmek istiyor. Смеагол хочет увидеть их смерть.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.