Beispiele für die Verwendung von "Şöyle" im Türkischen

<>
Mesela bir banka soyguncusu gördüğümde şöyle yapıyorum: "Dur!" Типа, поймал грабителя банка, и такой "Стоять!"
Bir keresinde gelip şöyle bir şey dedi... Один раз зашёл и сказал что-то типа...
Ya da şöyle olabilir: "Yatakta açık saçık konuşmayı sever misin? Ясно. Вроде: "Любишь ли ты говорить непристойности в постели?"
Neyse, bu fok balığımsı şeye bakıyorduk. Ve o da camın arkasından bize bakarak, şöyle ses çıkardı; Так вот мы смотрим на тюленя или морского льва, он смотрит на нас сквозь плексиглас и кричит....
Bir, iki, üç, şöyle sırayla oturalım. Tabii sizce de mahsuru yoksa. Первый, второй, третий ну и так далее, если вы не против.
Devamlı olarak şöyle dedi. "Benden bir şey alamayacaksın" -Paranoya. Он продолжал говорить, "Вы ничего не получите от меня".
Bugün için biraz çekincelerim vardı, ama sonra şöyle dedim: "Var ya, Jack? Хотя, знаешь, у меня были некоторые сомнения насчёт сегодня, но я вдруг подумал:
Valla, şöyle söyleyeyim, Derek artık aramızda değil. Ну, скажем, Дерека с нами больше нет.
Artık ailelerinin, çocuklara şöyle demesinin muhtemel olduğunun farkında mısınız: Вы понимаете, что теперь родители могут сказать своим детям:
Bennett ile 15 sene çalışmış olan Anthony Blake şöyle konuşmuştu: Энтони Блэйк, который работал с Беннеттом 15 лет, говорит:
Ben de şöyle tepki verdim: "İyi, güzel. Evet, benziyor." И я такой "Ох, ладно, окей, блин, да ну"
Bende şöyle düşünürdüm "Tanrım, karım cidden harika." А я типа "Боже, какая классная жена".
Belki şöyle bir cümleyi: "Sana âşık olmaktan başka yapacağım daha iyi bir şey olmadığını düşünüyorsun." Например, что - то вроде: "Думаешь, мне больше нечем заняться, кроме как быть в тебя влюбленной?".
Şöyle yapıyoruz, sen malını ona getiriyorsun o da bir deniyor. Вот как поступим: ты принесёшь товар ему, он попробует.
Şöyle ki, Jerry hiçbir şekilde bir daha seks yapmam için güzel bir ihtimal doğmuştu. Ну, Джерри есть большая вероятность того, что я никогда снова не займусь сексом.
Şöyle bir gelenek falan yok muydu, yeni yıl arifesinde yalnızsan bir yabancıyı öpmen gerekiyor gibi? Может вы слышали о такой традиции если ты один в новогоднюю ночь, нужно поцеловать незнакомца?
Hillary çoktan yerde olup şöyle demeliydi: "Hey, onu ben tuttum. Хиллари уже должна была быть там внизу типа "Эй, всё схвачено.
Sonunda adamın biri onu topuğundan vurdu ve o da şöyle dedi, "Anne! В итоге кто-то попал ему в пятку, и он такой: "Мам!
Sen de şöyle diyeceksin, "Ben katılmamıştım o yüzden kaybettim, o yüzden eziğim ben." Ты будешь такой "Я не принимал участия и поэтому я проиграл, поэтому я неудачник".
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.