Beispiele für die Verwendung von "şarkı söylemeye" im Türkischen

<>
Şarkı söylemeye başlarsan seni hava kilidinden atarım. Начнёшь петь - сброшу тебя из шлюза.
Sen bize eşlik et. Bizde şarkı söylemeye çalışalım. Ты будешь играть, а мы попытаемся спеть.
Biz bu kadar perişanken şarkı söylemeye nasıl cüret edersin! Как смеешь ты петь, когда мы так бедствуем!
Dawn, şarkı söylemeye çalışıyorum. Дона, я пытаюсь петь.
Sanki sen onu şarkı söylemeye götürüyorsun. А ты его на ёлку повёз.
Sonra oradaki bütün erkekler kendi penislerini tutarak şarkı söylemeye başladı. Тогда все парни стали петь и держаться за свои члены.
Kuşlar sabah şarkı söylemeye başladı. Утром птицы начали петь.
Çocuk yaşlardayken Clarksdale, Mississippi'de babasının (Daniel Lee Hale) papaz olduğu New Hope Trinity Baptist kilisesinin korosunda şarkı söylemeye başladı. Он начал петь, ещё будучи ребёнком, в церковном хоре New Hope Baptist Church в Лонг-Бич, и в Life Line Baptist Church в городе Кларксдейл, штат Миссисипи, где его отец (Daniel Lee Hale) был священником.
Ardından Gaga'ya Beyoncé'den telefon geliyor ve şarkı söylemeye başlıyor. После этого Гага отвечает на телефонный звонок и начинается песня.
7 yaşında şarkı söylemeye başladı ve o zaman bir müzik yarışmasına katıldı. Уже в возрасте 7 лет Аннеке участвовала в своем первом музыкальном конкурсе.
Heine, elektronik müzik yapmaya, şarkı yazmaya, şarkı söylemeye ve bestelemeye2011 senesinde başladı. Хайне приступил к написанию электронной музыки, песен, пению и сочинительству в 2011 году.
São Paulo'da yaşayan bir grup mülteci, Brezilya'nın onlara kapılarını açmasına teşekkür olarak ve yerel halka mülteciler konusunda farkındalık kazandırmak amacıyla bir şarkı besteleyip yayınladılar. Группа проживающих в Сан - Паулу беженцев написала песню и сняла к ней клип, чтобы поблагодарить Бразилию за то, что та открыла им свои двери, и привлечь внимание местных жителей к проблемам беженцев.
Bir şey söylemeye gerek yok, apartmanda herkes herşeyi biliyor. Да не надо ничего рассказывать, итак весь двор знает.
Ben Emma'ya bir şarkı yazdım. Да. Я написала Эмме песню.
Sana bir şey söylemeye çalışıyordur. Он пытается тебе что-то сказать.
Şarkı söylemeyi hep sevmişimdir. Я всегда петь любил.
Onu doğruyu söylemeye ikna et. Тогда убеди его рассказать правду.
Bu şarkı yeni çiftimiz için geliyor. Песня специально для нашей новой пары.
Lydia'nın bize söylemeye çalıştığı her şey? Всё, что пыталась сказать Лидия?
Yalnızca kalbimde bir şarkı. Только песня в сердце.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.