Beispiele für die Verwendung von "şeylerin" im Türkischen

<>
Ve ben de seni kendine getirecek berbat şeylerin listesini yapacağım. А я перечислю ужасны вещи, чтобы снова тебя огорчить.
En baştan beri içimden bir ses bir şeylerin yanlış olduğunu söyleyip duruyordu. Какая-то часть меня с самого начала чувствовала, что что-то не так.
Sahip olduğum her şeyin kaynağı oydu. Tüm iyi şeylerin ve tüm korkunç şeylerin. Она была источником всего для меня - всех хороших вещей и всех пугающих.
Sadece basit şeylerin zevkini çıkarmak istiyorum. Я просто хочу наслаждаться простыми вещами.
Bir şeylerin olmak üzere olduğunu fark ettik ve bu sabah NSA bize bu konuda yetki ve iş verdi. Мы считаем что что-то может скоро произойти. И сегодня утром АНБ предоставило нам записи переговоров чтобы как-то посодействовать.
Bu şeylerin yanılma payı olduğunu sen söylemiştin bana, değil mi? Ты мне говорила, что такие рейтинги имеют погрешность, так?
Kötü şeylerin sonunda iyi şeylerin olacağına inanmak saflık değil mi? Разве это не наивно - ожидать от плохого чего-то хорошего?
O sadece kendini bir şeylerin ortasında bulduğu için korkmuş bir çocuk. Он просто напуганный ребенок, оказавшийся в чем-то большем, чем...
Bir insan, bu şeylerin kötü olduğunu nasıl düşünebilir ki? Как вообще кто-то может думать, что эти штуки плохие?
Benim keşfettiğim şeylerden biri de bazı şeylerin gömülü kalmasının daha iyi olduğu. Да, а я вот открыл что некоторые вещи лучше не ворошить.
Bir şeylerin reklamını yapıyorsun ama bunlar bizim keklerimiz degil. Ты что-то рекламируешь, но это не наши кексы.
En boktan şeylerin bir listesini yapın, hepsi hayatın içinde yaşanır. Составьте список всех дерьмовых вещей - всё это входит в жизнь.
Bayım, bana çalınan şeylerin nereden alındığını gösterebilir misiniz? Сэр, Вы покажете, где хранились украденные вещи?
Bu sembol'le ilgili beni huzursuz eden bir şeylerin olduğunu biliyordum. Я знала, что что-то в этом символе меня напрягает.
Bu şeylerin yarısını ödemek zorunda değilim. Я должна вернуть половину этих вещей.
Evet, söylediğin bu korkunç şeylerin hepsini yaptım. Да, я делала все эти ужасные вещи...
Hepimiz bazı şeylerin basına sızdırılmasından ne kadar nefret ettiğimizi biliyoruz. Мы все ненавидим, когда что-то неприятное попадает в прессу.
Sence bu şeylerin hâlâ garantisi var mıdır? Думаешь эти вещи всё ещё на гарантии?
Baba, Lisa gene bir şeylerin iki tarafını da düşünmeme neden oluyor! Пап, Лиза снова заставляет меня смотреть на вещи со всех сторон!
Jenna, gerçek dünyada bir şeylerin olmasını sağlamın tek yolu gücü eline almakla olur. Дженна, единственный способ заставить вещи происходить в реальном мире - это принимать решения.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.