Sentence examples of "Ağır" in Turkish

<>
Bu günlerde cephane ve ağır silahlar çalıyorlar. Теперь они крадут снаряжение и тяжёлое вооружение.
Benzin, ağır metaller, nitrat, sonuç olarak su zehirli. Бензин, тяжелые металлы, нитраты. В общем, вода отравлена.
Kurbanlardan biri olay yerinde ölmüş, diğeri ağır yaralı. Одна жертва убита на месте. Еще один серьёзно ранен.
Çağdaş toplumda yaşayan kadınlar olarak o kadar ağır bir yük taşıyoruz ki. И какой же тяжелый груз мы несём, будучи женщинами современного общества.
Kapak bile o kadar ağır ki ancak iki elle kaldırılıyor. Крышка настолько тяжелая, что поднять можно только двумя руками.
Birisi bu kapıya ağır bir şey çekmiş. Кто-то двигал тяжёлую вещь к этой двери.
Evet, devam kitabı üzerine çalışıyorum ama ağır gidiyor ve... Да я работаю над продолжением, но пишется медленно и....
Ancak CNN, Hava Kuvvetleri Bir'in ağır bir hasar aldığını ve inmesinin mümkün olmadığını öğrendi. Но CNN стало известно, что борт сильно поврежден, и не может совершить посадку.
Tabii, taşıması daha zordur, çünkü daha ağır olurlar. Ama buna değer. Вот носить их труднее, они же тяжелее, но оно того стоит.
O kadar ağır olan bir çocuk epifizyal plakları kırılıp, uzun kemiklere dönüşmesine sebep olabilir. У настолько тяжелого ребенка могла образоваться трещина в эпифизарной пластинке и дойти до трубчатой кости.
Hayır, hayır, Pekin'de ağır bir topun bulunması fikri komitenin hoşuna gidiyor. Нет, нет, комитет обожает саму идею размещения тяжелой артиллерии в Пекине.
Fiziksel bağımlılık yapmadığında, uyuşturucu hafif mi, yoksa ağır mı, nasıl ayırt edeceğiz? Что позволяет нам отделять лёгкие наркотики от тяжёлых, когда они не вызывают физической зависимости?
Bir şehir yetkilisini tehdit etmek ağır suça girer Bay Ramirez. Запугивание городского чиновника - это тяжкое преступление, мистер Рамирез.
Lothar'ın Müslümanları İtalya'dan çıkarma amaçlı saldırıları başarısız olurken Sicilya'yı geri almak için Bizanslıların 840 ve 859 yıllarındaki iki teşebbüsü ağır şekilde yenilgiyle sonuçlandı. Нападения со стороны лангобардов и Лотаря I также не смогли вытеснить арабов из Италии, а две попытки византийцев в 840 и 859 годах вернуть Сицилию закончились тяжёлым поражением.
Biri ağır bir şey kaldırıyor, diğeri de baskı uyguluyor. Один поднимает что-то тяжёлое, еще один на что-то давит.
Bu ağır metal kutuları taşımak için yeterince güçlüyüm. У меня достаточно силы, чтобы нести эти тяжелые металлические ящики.
Hücreler ağır zarara uğramış. Çoğu tamamen biçimsizleşmiş. Клетки серьезно повреждены, многие совершенно разрушены.
Bu taş kaldırmak için çok ağır. Этот камень слишком тяжёлый, чтобы его поднять.
K ile yazıIan Karen sana kitabını ödünç verebilir. Çok da ağır. Карен через K одолжит тебе книгу, и она довольно тяжелая.
Tüm ağır işi ben yaptığımdan dolayı Bay Reid ısrar etti. Мистер Рид настоял. Потому что всю тяжелую работу сделала я.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.