Beispiele für die Verwendung von "Binanın" im Türkischen

<>
İlk katında ithalat ihracat şirketi olan binanın sahibi. Владелец здания и транспортной компании на первом этаже.
Bu demek oluyor ki CIA takımının binanın içine girmesini kolaylaştırabilirsin. Значит, ты можешь помочь команде ЦРУ войти в здание.
Üç kimliği belirlenemeyen saldırgan binanın güvenlik kameralarını kapattı ve Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan gizemli Warren bebeğini aldı. Трое нападавших отключили камеры в здании, затем явились за таинственным ребёнком Уоррена в службу опеки.
Bu binanın sahibinin kim olduğunu hatırlıyorsun değil mi? Вы же помните, кому принадлежит этот дом?
Ana binanın güney tarafında bir iniş pisti var. К югу от главного дома есть посадочная площадка.
Alexander'ın kiralık arabası binanın arkasında park hâlinde. Арендованная машина Александра припаркована за этим зданием.
Bir gün bana derginin birinde iki binanın fotoğrafını gösterdi. Однажды он показал мне фотографию двух зданий в журнале.
Siz yeterli kuşatmayı sağlayıncaya kadar binanın etrafında tur atacağım. - Tamam mı? Я сделаю еще круг по зданию, пока не прибыло подкрепление, хорошо?
Bu binanın tepesinde kesinlikle bir helikopter pisti var. На крыше этого здания определённо есть вертолётная площадка.
Sizinle on dakika içinde binanın güney yakasında buluşalım. Встретимся с южной стороны здания через десять минут.
Bu da buradan gidecek olan binanın buraya gelen ile aynı ağırlıkta olacağı anlamına geliyor. Это значит, что здание отсюда с точно такой же массой должно отправиться назад.
Limuzin binanın diğer tarafına park etti. Лимузин припаркован с другой стороны здания.
Salonun açılışı, ana salonun tamamlanmasının ardından, ancak binanın bazı bölümleri daha tamamlanmadan, Arjantin'in ulusal bayramına denk gelen 25 Mayıs 1908 tarihinde Giuseppe Verdi'nin "Aida" operasıyla gerçekleşti. Новое здание открылось 25 мая 1908 года, в национальный праздник Аргентины - День Родины, оперой Верди "Аида".
Binanın sahibi burası için nakit para ödediğini söyledi. Владелец здания сказал, что он заплатил наличными.
Muhtemelen başka bir binanın tasarımı için saat'te önemli bir toplantım var. У меня совещание в часа о возможном проектировании еще одного здания.
Ve bu gece Cat Grant'i binanın tepesinden aşağı attı. И сегодня она столкнула Кэт Грэнт с ее здания.
Bloğun yapımı büyük bir olaydı çünkü bütün bir binanın temeliydi. Закладка фундамента очень важна, ведь он основа всего здания..
Yanan bir binanın içine koştun ve hayat kurtardın. Ты входишь в горящие здания и спасаешь жизни.
O, binanın diğer tarafından geliyor. Он приближается с другой стороны здания.
Sola dönün ve binanın etrafından dolaşın. Поверните налево и обойдите вокруг здания.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.