Beispiele für die Verwendung von "Gerçek hayatta" im Türkischen

<>
Bir insanı gerçek hayatta takipten çıkamıyor muyuz ya? Я могу отписаться от человека в реальной жизни?
Sanatta çok sık gözlemlendiği halde gerçek hayatta son derece ender bir hikaye, değil mi Bayan Siddal? История, такая частая в искусстве, но такая редкая в жизни, а, мисс Сиддал?
Gerçek hayatta, gerçek bir kavgada anca bu şekilde kazanabilirsin. Вот как побеждают в реальном мире, в реальном бою.
Oyun bu. Ama gerçek hayatta hiç tanışmadık. Это игра, мы даже не встречались.
Bu, Dave ile üçüncü filminiz ve gerçek hayatta resmen bir sevgili olarak birlikte yaptığınız ilk film. Это ваш третий фильм с Дейвом. В первой части ваши герои сошлись. А теперь и вы пара.
Siobhan ve Kristen gerçek hayatta birlikteler. Шивон и Кристин встречаются в реале.
Oyunda mı, gerçek hayatta mı? В игре или в реальной жизни?
Gerçek hayatta daha da seksisin. В жизни ты еще горячее.
Gerçek hayatta var olmayan renkler gören birileri daha var mı? Кто-нибудь еще видит цвета, которые не существуют в реальности?
Gerçek hayatta kendini bir kaybeden olarak görüyor. В реальной жизни он считает себя неудачником.
Gerçek hayatta resimdekinden daha güzelsiniz. А вживую вы ещё красивее.
Gerçek hayatta, yakışıklı bir çocuk değil. В реале он отнюдь не прекрасный юноша.
Bu gerçek hayatta pek rastlanan bir şey değil. Emirler elması üstlerimize getirmek yönündeydi, Chuck. Onunla ne yapacak? в обычной жизни такое редко увидишь нашим заданием было вернуть бриллиант а что она с ним будет делать?
Tamam ama gerçek hayatta kincilerinin olması insanların senden nefret ettiği anlamına gelir. Окей. Но в настоящей жизни наличие хейтеров значит, что тебя ненавидят.
Evet. Gerçek hayatta robot kazanır. В реальной жизни робот побеждает.
Ardından Test ile yaşadığı kısa bir ilişkiden sonra Triple H ile birlikte olmaya başladı - senaryo gereği evliydiler ve sonrasında gerçek hayatta da evlendiler - ve bu ikili The McMahon-Helmsley Faction grubuna katıldı. После непродолжительных сюжетных отношений с Тестом, она начала встречаться с Triple H, и они сыграли сюжетную свадьбу, а позже и настоящую.
Aslında, gerçek Jolene Grey oldukça hayatta. Вообще-то, настоящая Джолин Грэй живее живых.
Hayatta gerçek sınırlar vardır. В жизни существуют границы.
O, gerçek insan ilişkisinin bir örneğiydi! Вот настоящий пример человеческого отношения к людям!
Bu hayatta herhangi bir şeyi yapabilirsin. "- yaşlarında bir anne, yaşındaki oğlunun burnunu silerken. Ты можешь добиться всего в этой жизни ", - тридцатилетняя мама, вытирая сопли своему девятилетнему сыну.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.