Beispiele für die Verwendung von "Oda" im Türkischen

<>
Bu oda korunmalı, bu nedenle üs teknolojisinin herhangi bir parçası etkilenmeyecek. Эта комната экранирована, так что это не повлияет на оборудование базы.
Sen de hizmetçi getirerek bir oda hazırlayacaksın. Вы сходите за горничной и приготовьте комнату.
Özgürce dolaşabileceğin tek yer bu büyük evdeki, bu oda. И во всём доме ты свободна лишь в этой комнате.
Daha iyi hissediyor musun yoksa oda bakmaya devam edecek misin? Чувствуешь себя лучше, или нам нужно продолжать осматривать комнаты?
Bakın, bir oda alabilmek için üç gün bekledim. Я ждал целых три дня, чтобы получить номер.
Oda arkadaşım ekonomik tahmin için de kullanılabileceğini keşfetti. Мой сосед предложил использовать его для экономических прогнозов.
Bir oda için cinayet bile işlerim derken ciddiydim, paylaşmaya bile razıyım. Я говорила, что могу убить за личный кабинет, даже друга.
Andy, çocuklarım ve arkadaşları için oda hazırlayabilir misin? организуешь пару комнат для моих детей и их друзей?
Çimento zemin, çelik çubuklar, koşmaları için oda yok, oynamaları için birşey yok.. Бетонный пол, стальные решетки, нет места для пробежек, не с чем развлечься...
Ezra'nın çalışmak için sessizliğe ihtiyacı vardı, ben de bir oda tuttum. Эзре нужно было тихое место для работы, поэтому я забронировала номер.
Hayır, Maya Abramson'u arıyor, iki nolu oda. Нет, она ищет Майю Абрамсон из второй палаты.
Yaklaşık yıl önce oda arkadaşımın erkek kardeşinin en iyi arkadaşıyla çıkıyordun. Ты встречалась с лучшим другом брата моего соседа около лет назад.
Mary'nin oda arkadaşı bize müşteri listesinin bir kopyasını verdi. Итак, соседка Мэри дала нам список её клиентов.
Peder Joe burada oda arkadaşlarıyla gönüllü olarak kalıyor. Отец Джо живет здесь добровольно со своим соседом.
"Sadece biz ve bu oda, ne kadar sürerse sürsün?" "Только мы и эта комната, так долго, как потребуется"
Bir karışıklık olmuş. Kartımı al ve bize bir oda ver. Parayı buradan çekersin. Так, возникла небольшая путаница, возьмите мою кредитку и дайте нам комнату.
Yeni oda da bıraktığım bazı malzemeleri almak için geldim. Я пришел забрать инструменты, оставил их в комнате.
Yatak, oda için çok büyük. Кровать слишком большая для этой комнаты.
En küçük tek kişilik oda istiyorum. Я хочу самый маленький одноместный номер.
Jamie, sen en iyi oda arkadaşısın ayrıca tanıdığım en iyi arkadaş. Хайме, ты - лучший сосед и лучший друг в моей жизни.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.