Beispiele für die Verwendung von "anlam ifade ettiğini" im Türkischen

<>
Bu iki kelimenin senin için ne anlam ifade ettiğini bilen biri. Тот, кто знает, что значат для тебя эти слова:
Programın benim için ne kadar anlam ifade ettiğini biliyorsunuz. Вы знаете, как она много для меня значит.
Ve ben sana bunun benim için ne kadar büyük anlam ifade ettiğini anlatamam. Короче, я не могу сказать, как это много для меня значило.
Şimdi tek yapmamız gereken hepsini sıraya koymaktı ki NZT'nin etkisi geçtiğinde de ne anlam ifade ettiğini bileyim. Оставалось лишь расставить их в правильном порядке, чтобы я мог вспомнить, когда закончится действие НЗТ.
Bu sözleri duymanın benim için neler ifade ettiğini bir bilsen. Я не могу выразить, что значит слышать эти слова.
Grazia SA bir Afrikalı olmanın ne anlam ifade ettiği hakkındaki düşüncelerini açıkladı ve Afrika ile ilgili 'dokuz bilinmeyen gerçek' adında bir link paylaştı: Мы африканцы не потому, что родились в Африке, мы африканцы потому, что Африка живёт в нас.
Bu röportajın ona ne kadar çok şey ifade ettiğini biliyorsun. Ты ведь знаешь, насколько важно для него это интервью.
Kurban seçimi tutarlı ve Cadılar Bayramı da bir anlam ifade ediyor. Значит, есть определенная виктимология, и определенно Хэллоуин имеет значение.
O hançeri almanın senin için ne ifade ettiğini biliyorum. Я знаю, как важно для тебя добыть кинжал.
Hayatta benim için bir anlam ifade eden tek kişi şu anda Mars'ta. Единственная женщина, которая для меня что-то значила, сейчас на Марсе.
Sıradan insanlar için bu vergi programı ne anlam ifade ediyor? Что это означают налоговые программы для среднего мужчины и женщины?
Yalan ve yanılsamaları bir anlam ifade etmiyor. Ее ложь и иллюзии ничего не означают.
Adalet ona hiçbir anlam ifade etmiyordu. Оно ничего для него не значило.
Yaşamak ona bir anlam ifade etmiyor. Жизнь для него ничего не значит.
Benim için hiç bir anlam ifade etmiyor. Это не имеет для меня никакого смысла.
Bu senin için ne anlam ifade ediyor ki? Боже, для тебя это хоть что-то значило?
Ve geçmişimiz benim için bir anlam ifade ediyor. İster kabul et, ister etme. И наше прошлое что-то для меня значит, хочешь ты это признавать или нет.
Evet, şehrin izole edilmiş kısmında oluyor kurbanlar da kimse için bir anlam ifade etmeyen kişiler. Да уж. Разные части города, жертвы, не имеющие друг с другом ничего общего. Короче...
Peki bizim için ne anlam ifade etmeli? А какую ценность он имеет для нас?
Benim için gelmen pek anlam ifade etmiyor, Jake. Мои слова могут мало значить для тебя, Джейк.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.