Beispiele für die Verwendung von "bağımlılık yapar" im Türkischen

<>
Vurgun inanılmaz bağımlılık yapar. Изгибы быстро вызывают привыкание.
Bazı aileler müzik yapar, bazıları da zengin olur. Некоторые семьи занимаются музыкой, у других есть деньги...
Bazıları için resmen bağımlılık yapıyor. Для некоторых, совершенно привыкание.
Katılıyorum, ama Green her şeyi kitaba göre yapar. Я согласна, но она делает все по книге.
Fiziksel bağımlılık yapmadığında, uyuşturucu hafif mi, yoksa ağır mı, nasıl ayırt edeceğiz? Что позволяет нам отделять лёгкие наркотики от тяжёлых, когда они не вызывают физической зависимости?
Faturaları ödemek seni soylu ya da başka birşey yapar sanıyorsun değil mi? Ты думаешь, что оплата счетов делает тебя благородным или каким-то еще?
Seni uyarmalıyım, bu şey bağımlılık yaratıyor. Должен предостеречь тебя - это вызывает привыкание.
Malik ne konuda çalışıyorsa, bu Anna için önemli olmalı. Ve bu da bunu bizim içinde önemli yapar. Над чем бы не работала Малик, это важно для Анны, что делает это важным для нас.
Bunun bir bağımlılık olduğunu unutmayın. Помните, что это зависимость.
Genç bir kadın topluluk içinde sakarlık yapar. Молодая женщина делает что-то неуклюжее на публике.
Bağımlılık hakkında ne derseniz deyin ama gün önemli noktalarla dolup taşıyor! Говорите о зависимости что хотите, но день полон ярких моментов.
İyilik yapar mısın diye sonra bendim. Я прошу тебя сделать мне одолжение.
Bu yiyecek devlerinin yönetim kurulu odalarında "bağımlılık" kötü bir kelimedir. В залах заседаний этих пищевых гигантов слово "зависимость" считается ругательным.
Gerçek anlamda köpüklü yapar. Он делает шикарную пену.
Bağımlılık hakkında biraz araştırma yapmak istedim. Я хотела кое-что разузнать о зависимости.
Gerçek kahramanlar, ne gerekiyorsa onu yapar. Герои просто делают то, что должны.
Sherlock'un bağımlılık rehberi olarak anlaşmanız bir hafta önce sona erdi. Твой контракт как компаньона Шерлока по трезвости закончился неделю назад.
Kurbanlar bunu hep yapar. Жертвы постоянно так делают.
Bu bir bağımlılık David. Это зависимость, Дэвид.
Ekibi için elinden gelen herşeyi yapar. Он сделает всё ради своей команды.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.