Sentence examples of "başına geçmek" in Turkish

<>
Sör Guy, keşfin başına geçmek için gelmiş. Сэр Гай приехал, чтобы возглавить руководство раскопками.
Büyük bir araştırma tesisinin başına geçmek için seçildin. Тебя только что наняли для проведения целого исследования.
Siyasi kariyeri. 1959'da, Yunanistan başbakanı Konstantin Karamanlis'in Ekonomik Kalkınma ve Araştırma Programı'nın başına geçmek için davet etmesi üzerine ülkesine döndü. В 1959 году вернулся в Грецию по приглашению главы правительства Константиноса Караманлиса, возглавил Центр экономических исследований страны и стал советником Банка Греции.
Tek başına gitmesen iyi olur. Вы не должны уходить один.
ve geçmek çok tehlikelidir. которые слишком опасно пересекать.
Yukarıda, uzayda bir başına, bir uzay odasında. Он в космосе, один, в космической каморке.
Kim Doktor Grey'in yerine geçmek ister? Кто хочет занять место доктора Грей?
Pekâlâ, ya Hobbs onları tek başına yemediyse? А что если Хоббс съел их не один?
Nicky başa geçmek istiyordu. Gaggi'nin, kaymağın, her şeyin ve herkesin peşindeydi. Он хотел занять место Гаджи и брать плату со всех и за всё.
Başına kötü şeyler gelmeden önce. Пока что-нибудь плохое не случилось.
'da, Üretim işine geçmek için izin istedim. В -ом я попросил разрешения перейти на производственную работу.
Laurie balayına kendi başına mı gitti? Лори поехала в медовый месяц одна?
Şeytan ordusunu atlatıp geçmek ve ona ulaşmak için en iyi şansımız bu. Это наш лучший шанс проскользнуть мимо армии Демонов и добраться до него.
Jace, eğer başına bir şey gelirse... Джейс, если что-то случится с ним...
Gezintiyi geçmek zorunda kalabiliriz. Возможно придется пропустить поход.
"Adam başına iki külçe altın." Два слитка, по одному за голову.
Dua etmeden bir türbenin yanından geçmek günahtır. Грех пройти мимо храма, не помолившись.
Bu tek başına bile bir gizem gibi görünüyor. Оказывается, что это само по себе загадка.
Senin durumun hakkında birkaç şeyin üzerinden geçmek istemiştim. Я хотела пройти по некоторым моментам ваших показаний.
Bir başına çekip gitmiş olabilir. Она могла и сама уйти.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.