Beispiele für die Verwendung von "babamın" im Türkischen

<>
Babamın bana söylediği bir şeyi sana anlatayım: İnanılmaz bir okutman. Я скажу тебе кое-что, что однажды сказал мне мой отец:
Ve Leonard da Trinity'ye devam ediyor. Tam bir sporcu. Babamın ismini verdim ona. А Леонард учится в Тринити, он спортсмен, назвали в честь отца.
Şu babamın külleri için bir şey yap! Просто сделай что-нибудь с прахом моего отца.
Babamın görüşü iPad alınmalı şeklinde ama ortaokula çok zaman var diye düşünüyor. - Gerçekten mi? Папа не против покупки iPad, но он считает, что до средней школы еще далеко.
Ben de yanlış bir şey yaptığımda babamın eve gelmesini böyle beklerdim ordan biliyorum. Я помню, как я после проступка ждал, пока отец вернётся домой.
Doktor, babamın durumunda biraz gelişme olduğunu söylüyor. Врач говорит, что у папы небольшое улучшение.
Ben zaten babamın yanında çalışıyordum, çok iyi hazırlanamadım. Я работал с отцом и хорошо подготовиться не получилось.
Babamın yeni işi Charlie'nin dönmesini sağlayabilir mi? Папина новая работа поможет нам вернуть Чарли?
Şimdiye kadar hiç kimse babamın karşısında böyle dikilmemişti. Никто еще так не выступал против моего отца.
Bob sadece, babamın böyle şeyleri takdir ettiğini anlamış. Просто Боб догадался, что нашему папе так нравится.
Hayır, annem ve babamın burada yaşamasına izin verdim. Нет, разрешил маме с папой пожить со мной.
İşçilerimi korumak ve babamın şirketini kurtarmak amacıyla mazur görülebilir bir girişimde bulundum. Я предпринял отчаянную попытку защитить моих работников и спасти компанию моего отца.
Merhum babamın söylediği gibi, mantık işe yaramazsa, zor kullanmayı dene. Как говорил мой покойный отец, не можешь убедить - используй силу.
Büyükannem babamın reklam kampanyası için fotoğraf seçmeme yardım ediyor. Бабуля помогает мне выбрать семейные фото для папиной кампании.
Babamın da haberi var ve sana, bana söylememeni söyledi, öyle mi? Хочешь сказать, что мой отец знал, и попросил не говорить мне?
Bana gelince; bende babamın gösterişli daktilosunu buldum ve bu kitabı ölü balıkların sırtına yazdım. Я же разыскал заиленную пишущую машинку отца и на боках мёртвых рыб отстучал эту книгу.
Babamın notlarına göre de, bu bir işaret. И согласно записям моего отца, это знак.
Ruhunu benim için sattın mı? Babamın senin için sattığı gibi? Ты продал за меня свою душу, как папа ради тебя?
Biliyor musun, bu babamın bana verdiği son şey. Эта кукла - последнее, что дал мне отец.
Babamın altın saati, alyansı ve kol düğmeleri. Золотые часы папы, свадебное кольцо, запонки.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.