Beispiele für die Verwendung von "bilgileri" im Türkischen

<>
Polisin zamanını boşa harcayıp muhtemel bir cinayet şüphelisine ait bilgileri gizliyorsun. Тратишь время полиции. утаивая информацию и возможно скрывая подозреваемого в убийстве.
Mühim bilgileri, etkili bir şekilde iletmenin en iyi yolu nedir? Что лучше сделать для наиболее эффективного донесения до сотрудников официальной информации?
Spears galyum nitrürle ilgili bilgileri bu adama yollamış. Спирс отправлял этому парню данные по нитриду галлия.
Eski zamanların puslu çağlarından beri kutsal olanı ve evrene ilişkin bilgileri arayış elele yürüdüler. Из туманной старины поиск божественного и поиск знания о Вселенной шли рука об руку.
General Khan'ın Abdul Fatah hakkında eşsiz ve anlık bilgileri var. Генерал Хан владеет уникальной и срочной информацией на Абдул Фаттаха.
Margot Bishop'ın içeride yapılan işlerle ilgili önemli bilgileri var... У Марго Бишоп есть важная информация о внутренней работе...
Tüm bu yabancı sigorta bilgileri falan. Вся эта информация о страховке незнакомцев.
Lavrenti Arkadieviç tüm bu bilgileri Bayan Suvorova sayesinde elde ettik. Лаврентий Аркадьевич, эти сведения мы получили благодаря госпоже Суворовой...
Aslında yeni kitabımdaki bazı bilgileri doğrulamak için geldim. Doğrulamak öyle mi? Я приехал, чтобы проверить некоторые факты для моего нового рассказа.
Etmenler bu bilgileri, yerel denetim kayıtlarını devre dışı bırakma veya değiştirme yetkisine sahip olan veritabanı yöneticisi tarafından devre dışı bırakılamayacak şekilde kayıt edilmesine izin verir. Агенты позволяют эту информацию захватывать таким образом, который не может быть отключен администратором базы данных, который имеет возможность отключать или изменять собственные журналы аудита.
Diğer laboratuvar ile ilgili tüm bilgileri bana gönder. Просто вышли мне всю информацию о другой лаборатории.
Wraith teknolojisi hakkındaki bilgileri göndermeniz sizin tarafınızdan gelen çok büyük iyi niyet göstergesiydi. Выдача информации о технологиях Рейфов была замечательным актом доброй воли с вашей стороны.
Belki sanal hikayenin gizli bilgileri ortaya çıkardığını iddia edebiliriz. Мы можем заявить, что голо-роман раскрывает секретные данные.
Ama beni asıl şaşırtan şey, diğer tüm bilgileri Martin'den alamamış olman. Меня удивляет, что Вам не удалось выведать всю информацию у Мартина.
Gizli bilgileri korumak amacıyla kurulmuş bir gizli devlet tesisi. Секретное правительственное учреждение, созданное для защиты секретной информации.
İnsanlar ölür ve kimlik bilgileri yeniden kullanma sokulur. Люди умирают, а их данные продолжают использовать.
Muhtemelen bilgileri satıyor ve Cindy'nin ağına giriş yapıyor. Стал продавать информацию и доступ к сети Синди.
Gerçek zamanlı çoklu ortam streaming uygulamaları zamanında bilgileri teslim etmeyi gerektirir ve bu amacı gerçekleştirmek için bazı kaybolan paketleri tolere edebilmelidir. Приложения, формирующие потоки реального времени, требуют своевременной доставки информации и для достижения этой цели могут допустить некоторую потерю пакетов.
Kaleb'in Navarro'ya ait kişisel bilgileri gönderdiği adam bu muymuş? И это ему Калеб отправил всю личную информацию Наварро?
Mesela, gözler görüntüyü alır sonrada bu bilgileri beyne yönlendirir. Ну, глаза принимают информацию и посылают эту информацию мозгу.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.