Beispiele für die Verwendung von "bir karışıklık olmuş" im Türkischen

<>
Senin bilmemen gerekeni mi? Server'da bir karışıklık olmuş olmalı. Тот, о котором ты даже не должен был знать?
Jethro, ilk dava raporunda bir karışıklık olmuş. А, Джетро. Какая-то путаница в первоначальном докладе.
Bir karışıklık olmuş. Kartımı al ve bize bir oda ver. Parayı buradan çekersin. Так, возникла небольшая путаница, возьмите мою кредитку и дайте нам комнату.
Markette bir karışıklık olmuş. Какая-то путаница на рынке.
Vefat eden kral ve yerine gelen kralın yaşlarıyla ilgili bir karışıklık vardı. Также была путаница в отношении возраста умершего короля и его нового преемника.
Burada bayağı bir karışıklık yaratmışsın. Вы навели здесь небольшой беспорядок.
Eğer onu şimdi değiştirirsen, çok büyük bir karışıklık olacak. Все. Если ты сменишь сейчас, это вызовет всеобщую неразбериху.
Merhaba Bayan Moore. "W" nin asistanlarından biriyim ve sanırım büyük bir karışıklık oluştu. Здравствуйте, мисс Мур, я ассистент редакции W, и боюсь, произошла ужасная накладка.
Gökyüzünde bir karışıklık var. В небе что-то появилось.
Ama bir aile üyesinin yakında ölecek olması evin diğer üyeleri için büyük bir karışıklık yaratır. Широко известно, что неминуемая смерть одного из членов семьи вызывает большое потрясение у других.
Çok gizli alerji araştırma laboratuvarında bir karışıklık meydana geldi. Было проникновение в совершенно секретную лабораторию по исследованию аллергии.
Lobide bir karışıklık var. В приемной небольшие проблемы.
Burada, Waterloo İstasyonu'nda hala korkunç bir karışıklık var. На вокзале Ватерлоо до сих пор царит ужасная неразбериха.
Rezervasyonda bir karışıklık oldu. Произошла путаница с броней.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Suç, karışıklık, o çocuklar. Преступления, бардак, эти дети.
Burada bir şey olmuş Tess. Здесь что-то случилось, Тэсс.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Yakındaki bir köyde karışıklık çıkmış. В соседней деревне сейчас беспорядки.
Karımın yeni erkek arkadaşına ciddi ciddi gizlice delil yerleştirmeyi düşündüysem ne olmuş? Что с того, если я всерьез прощупывал нового ухажера своей жены?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.