Beispiele für die Verwendung von "bir poşet" im Türkischen

<>
Tony, şu ağaçta bir poşet asılı ve tam da yakında mükemmel yaşamımı geçireceğim dairemin penceresinin önünde. Тони, там на дереве болтается пакет, как раз напротив моего окна мой будущей идеальной квартиры.
Bir poşet kokain yüzünden mi? Это всё из-за пакетика кокса?
Kafasına bir poşet geçirdim, ve iyice sıktım. Я одела ей мешок на голову и затянула.
Sekiz taze plazma ve bir poşet de trombosit. Также он получил единиц плазмы и одну тромбоцитов.
Olay mahallinde V dolu bir poşet buldunuz mu? Мы нашли пакет с Ви на месте преступления?
Biri içime bir poşet uyuşturucu yerleştirdi. В меня поместили пакет с наркотиками.
Tamam, Başka bir poşet daha gerekiyor. Хорошо, мне нужен еще один пакет.
Emin misiniz? Çok açık olmuşsa bir poşet daha atabilirim içine. Если он слабо заварен, то я могу еще пакетик положить.
Hiç olmazsa arkada bir poşet bulundur da çöpü içine koy. Знаешь, по крайней мере держи сзади мешок для мусора.
Yani onları öldürüyor, bir tırnak söküyor ve bir poşet kan alıyor. Значит, он убивает их, отрывает ноготь и забирает чашку крови.
Bir poşet şeker ve "Lütfen bir tane alın". notu. Полная корзина сладостей и записка "Пожалуйста, возьмите только одну".
Dükkandan çıkmış içi yiyecek dolu plastik bir poşet taşıyordu. Он возвращался из магазина с сумками, полными еды.
Bir poşet dolusu esmer şekeri var. У него есть целая долбаная упаковка.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Naylon poşet, bulabildiğin kadar getir. Мешки для мусора, сколько достанешь.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
İki poşet çay ve süt, Skip. Два чайных пакетика и молоко, Скип.
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok. Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Bayanın dediği gibi çift poşet koy. Anladın mı? Положи все в два пакета, как просят.
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum. Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.