Sentence examples of "buzun üstüne çıkmış" in Turkish

<>
Bir kalıp buzun üstüne çıkmış ve buz yavaş yavaş erimiş. А он просто принес глыбу льда, которая потом растаяла.
Bir parça buzun üstüne çıkıp asmış ve sonra buz eriyince ölmüş. Он встал на ледяную глыбу и повесился, а лед растаял.
Şimdi burada arabamdan çıkmış bir sağlık görevlisinin yanında duruyorum. Adı; Tim Ridge... Но я тут вышел из машины, со мной рядом парамедик Тим Ридж...
Tek şansımız, üçümüzün bu herifin üstüne atlaması. Наш единственный шанс - наброситься на него втроём.
Katı buzun içinde canlıların bulunma ihtimali güneş sisteminde yaşamın sürdürülebildiği fikirlerimiz üzerinde büyük etkiye sahip oldu. Возможность существования жизни в толще льда меняет все наши представления об условиях, необходимых для неё.
Dalton yoldan çıkmış ve kendi planlarını uygulamak istemiştir. Может, Далтон оказался жуликом со своими планами.
Bir keresinde, üstüne güneş gözlüğü ve şapka takmıştım. Иногда, я одеваю на него очки и шляпу.
Ak yürüyenler binlerce yıldır buzun altında uyuyorlardı. Белые Ходоки спали во льдах тысячи лет.
Bak dostum Emma az önce mesaj attı, nerede olduğumuzu soruyor. - Jackson da ava çıkmış. Слышь, чувак, Эмма мне пишет, спрашивает где ты, и Джексон вышла на охоту.
Bu hiç iyi değil. Bu konuya parmak basmak için üstüne kusabilirim Jared. Меня может вырвать на тебя, лишь чтобы доказать это, Джаред.
Hayır, bunları yerin altında, buzun içinde buldum. Нет, они были под землей, на льду.
Adam hamburger yemeye çıkmış. Парень вышел за бургером.
Kitabın üstüne mi çalışıyorsun? Работаешь над своей книгой?
Sonra birden buzun aşağı doğru indiği bir noktaya geldim, kayalıkları görebiliyordum. внезапно я оказался в точке, откуда был виден ледопад и скалы.
Benden sonra, o da çıkmış olmalı. Наверное, он ушёл сразу после меня.
Üstüne de ufak bir not yapıştırdım. Я еще приклеила записку с надписью:
Bir buzun üzerinde yürür gibi çocuğun etrafında yürüyemezsin. Нельзя продолжать ходить на цыпочках вокруг этого ребёнка.
Biz çoktan içeri girip çıkmış olabilirdik. Мы бы уже вошли и вышли.
Muhtemelen kimlik belirleme için yeterli olmaz. Ama polis memurundan üstüne sıçramıştır. Недостаточный для опознания, но он находится поверх пятна крови патрульного.
Hala onun bulduğum buzun içinde yukarıya bakan yüzünü görüyorum. Я продолжаю видеть её лицо, смотрящее сквозь лёд.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.