Beispiele für die Verwendung von "düşündüm ki" im Türkischen

<>
Düşündüm ki, sonunda Dünyanın geri kalanı ile onu paylaşmak zorunda değilim. Я думал, что наконец-то смогу разделить с ней остаток своей жизни.
Düşündüm ki eğer biri bana yardım edecekse... Я боюсь если никто мне не поможет...
Düşündüm ki, o burada bir misafir. Было такое ощущение, он здесь гость.
Düşündüm ki çocuklar, ben sizinle madenlerde çalışabilirim. Я хочу поработать на шахте вместе с вами.
Tanrım, o Rus mu yoksa diğer uydurma ülkelerden mi? Düşündüm ki... О, Господи, она из России или одной из этих выдуманных стран?
Düşündüm ki eğer sizi görürse bu hafızasına iyi gelebilir. Думал, увидев тебя, она сразу всё вспомнит.
Ve uşak kıyafetimi de dolabımda bulunca, düşündüm ki: А в чуланчике я нашел свою ливрею и подумал:
Ve ben düşündüm ki, Ben lezbiyen değilim. И много думала. В общем я не лесби.
Düşündüm ki bu gece için biraz makyaj yaparsın. Подумала, что ты можешь сегодня и накраситься.
Evet, Düşündüm ki bir avuç kadarını yiyebilir.. ya da toplarını ovar. Да, он сможет есть горстями, или втирать ее в свои яйца.
Düşündüm ki Temple, Bay Bailey'e tecrübeli bir yönetici göndermesini yazsın, senin yükünü hafifletmek için yani. Что Темпл напишет мистеру Бэйли чтобы тот прислал толкового управляющего, который избавит тебя от всех забот.
Ve düşündüm ki, hayatımıza devam etmeyi başarabilirsek bir şekilde ilerleyebilirsek, önünde sonunda her şey yoluna girecekti. Тогда мне казалось, что, если мы будем жить дальше, всё наладится. И нам станет легче.
Ben de düşündüm ki sakladığın şey neymiş bir bakalım. Думаю, я бы посмотрел, что ты скрываешь.
Ağacını gördüm ve düşündüm ki belki de daha iyi bir şey işine yarar. Увидела твое дерево и подумала, что ты могла бы использовать что-то получше.
Seni bulamadım, o yüzden ilk önce düşündüm ki... Не нашел тебя и подумал, что надо бы...
Dondurmamız var, ve düşündüm ki... У нас есть мороженое, поэтому...
Şirketi New York'a doğru büyütmeyi düşünüyordu, ve ben düşündüm ki biraz hızlı gitmiş olabilir. Он подумывал открыть магазин в Нью-Йорке, а я думала, что он слишком торопится.
Düşündüm ki, biraz içer ve sonra her şeyi yakarız. Я понял, мы немного выпьем и потом все спалим.
Kolejden geliyor, ben de düşündüm ki... Это из колледжа, поэтому я подумала...
Düşündüm ki, kendimi affettirmek için bana yardımın dokunabilir. Я думал, может, ты поможешь вернуть её.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.