Beispiele für die Verwendung von "devam etmeye" im Türkischen

<>
"Yaşamaya devam etmeye" dair bir vasiyet indirmiş olabilir mi? Есть вероятность, что он мог загрузить такое завещание из сети?
Şu gardiyanlar onu uyarabilir, eğer biz devam etmeye çalışırsak. Охранники могу её предупредить, если мы поедем за ней.
Ben sadece hayatıma devam etmeye çalışıyorum. Я просто пытаюсь продолжать жить дальше.
Eli için devam etmeye çalışıyorum. Я пытаюсь продолжить дело Илая.
Gemileri aramaya devam etmeye karar verirlerse... И если они продолжат обыскивать корабли...
Eğitimime devam etmeye hazırım. Я готова продолжить обучение.
Devam etmeye çalışsana Dinesh. Динеш, включи мозг.
Tek bildiğim, hayatıma devam etmeye çalışıyorum. Знаю наверняка - я пытаюсь жить дальше.
Yani, Lily sanki ilişkiye devam etmeye pek de ilgi göstermiyor gibi. Ну, похоже, что Лили не заинтересована в продолжении ваших отношений.
Sen gittin ve ben de hayatıma devam etmeye zorlandım. Ты ушла, а я должен был двигаться дальше.
Evet, sayın yargıç. Davacı devam etmeye hazır. Да, Ваша честь, истцы готовы продолжать.
Hepimizin kaldığı yerden devam etmeye hakkı var. У нас обоих есть право двигаться дальше.
Ve devam etmeye hazırız. И мы готовы продолжить.
Hayatıma devam etmeye hazırım. Я готова двигаться дальше.
2014 yılında Serhat, çalışmalarına Fransa ve Almanya'da devam etmeye başladı. В 2014 году Серхат начал работать во Франции и Германии.
Şubat 2017'de Moffat, Chibnall'ın Capaldi'yi on birinci sezonda rolüne devam etmesi için ikna etmeye çalıştığını ancak Capaldi'nin buna rağmen ayrılmaya karar verdiğini açıkladı. В феврале 2017 года Моффат раскрыл, что Чибнелл пытался уговорить актёра остаться ещё на один сезон, однако ему это не удалось..
Formosa ve Vietnam hükümeti arasında milyon dolarlık bir anlaşma olmasına rağmen, hükümetin yavaş hareket etmesi ve çelik fabrikasının sahibi olan holdingin sorumluluktan yoksun oluşunun yarattığı öfke ve hüsran ülke sınırlarını aştı ve geçen bir yılda da devam etti. Медлительность правительства, а также отсутствие подотчетности в отношении металлургического завода вызвали гнев и отчаяние, которые вылились в массовые протесты по всей стране и продолжаются уже целый год, хотя правительство Вьетнама и заключило с заводом соглашение на миллионов долларов США.
Bir silahla intihar etmeye kalkmıştım. Я пытался сделать это пистолетом.
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
Sadece Ezra'ya yardim etmeye çalisiyoruz. Мы просто пытались помочь Эзре.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.