Beispiele für die Verwendung von "elemanı etkilemeye" im Türkischen

<>
Bir garsona ihtiyacım yok, bir temizlik elemanı lazım. Мне не нужен официант. Я ищу человека для уборки.
Bir kadını etkilemeye çalışırken Mars robotu ile kaza yaptı. Он разбил марсоход, пытаясь произвести впечатление на женщину.
Alışveriş merkezinde ki elemanı hatırladın mı? Помнишь того парня в торговом центре?
O bir çaylak. Sadece patronu etkilemeye çalışıyor. Он новичок, который пытается впечатлить босса.
BU elemanı rol yaprken yakalamamız gerekiyor tamam mı? Нам нужно поймать этого парня на горячем. Хорошо.
Bağlılığın beni etkilemeye devam ediyor Al Sah-him. Твоя преданность меня впечатляет, Аль Сах-Хим.
Tek yapmam gereken elemanı bulmak. Осталось только найти этого парня.
Sanki birini etkilemeye çalışıyormuş gibi, birşeyi ya da birini kopyalıyor gibi. Похоже, что он пытался произвести впечатление, подражая кому-то или чему-то.
Birini öldürmesine rağmen hala ayın elemanı seçiliyor. Убил человека и всё равно работник месяца?
Haber verildi. Onu etkilemeye çalışmayın. Не старайтесь повлиять на него.
Joycie, yılın satış elemanı, birkaç ret cevabından sonra pes etmekle olunmuyor. Джойс, ты не станешь продавцом года, если сдашься после нескольких отказов.
Bunun anlamı doktoru etkilemeye çalışmadığın zaman, yedi ya da sekiz olduğudur. То есть или, если не пытаться произвести впечатление на своего врача.
O birimimizin en çok suçlu yakalamış elemanı! Он первый по арестам во -м отделе!
Seni etkilemeye çalışıyordu. Muhtemelen. Она пыталась тебя впечатлить.
Geçen gün iş yerinde bir elemanı kovdum. Я переживаю за одного парня с работы.
Sadece seni etkilemeye çalışıyordum. Просто выпендривался перед тобой.
O elemanı tanıyor musun? Ты знаешь того парня?
Tam olarak kimi etkilemeye çalışıyorsun? Кого ты хочешь этим привлечь?
Benim başlangıca ihtiyacım yok, sizi etkilemeye ihtiyacım var. Мне не нужно эффектное появление. Мне надо произвести впечатление.
Kliniğin açacağımız başka bir versiyonuna yatırım yapsın diye çok zengin bir adamı etkilemeye, avlamaya çalışıyordun. Ты забросила удочку. Хотела произвести впечатление на богача, чтобы он инвестировал в наш вариант клиники.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.