Beispiele für die Verwendung von "etkisi" im Türkischen

<>
Bence Kenny, algılanan buradalık etkisi diye bilinen bir fenomeni deneyimledi. Я думаю, Кенни испытал явление, известное как эффект присутствия.
Bir kez daha Wraithlerin etkisi altına gireceğimi mi düşünüyorsun? Думаете, я могу снова попасть под влияние Рейфов?
Ve ilacın etkisi geçtiğinde neler olduğuna dair bir bilgin yoktur. А когда действие наркотика заканчивается, ты ничего не помнишь.
Tenebre, insanoğlunun sapkınlıklarını konu alan bir kitap ve bu yozlaşma toplumu etkisi altına alıyor. Итак, "Мрак" написан о человеческой одержимости и это оказывает влияние на общество!
Yeni ilacını almaya bu sabah başladı ve etkisi çok iyi oldu. Он начал принимать новое лекарство этим утром. И оно уже действует.
Dahası, Bölünebilir Malzeme üzerine gerçekleştirilen Uluslararası Panel'de uzmanların çoğu, bu yeniden işleme sürecinin nükleer silahların yayılmasında bir etkisi olacağından endişe ediyorlar, çünkü Tayvan'ın harcanmış yakıt çubuklarının yeniden işlenmesi sonucu yaklaşık olarak ton plutonyum ortaya çıkacak. Кроме того, ряд экспертов Международной группы по расщепляющимся материалам (МГРМ) обеспокоены тем, что эти процессы переработки могут повлиять на распространение ядерного оружия.
Elli yılı aşkın bir süreden sonra iki ülkenin şiddetle bir araya gelmesinin yanısıra, Obama yönetiminin yeni tedbirlerinin gerçek etkisi Küba ve ABD üzerinde zamanla görülecek. Несмотря на сильное сближение обеих стран после пяти десятилетий, о том, как повлияют новые шаги администрации Обамы на Кубу и США, судить пока рано.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Bayan Tucker, Craig'in çocuklar üstünde kötü etkisi olduğunu düşünüyoruz. Будем честными, мы считаем, что ваш сын, плохо влияет на мальчиков.
Evet, Cedar Koydaki insanlarının yatıştırıcı etkisi olabilir. Да, Кедровая Бухта действует успокаивающе на людей.
Şey, sanırım Mark'ın babasının onun üzerindeki etkisi çok büyük olmuş. Ну, я думаю отец Марка имеет на него огромное влияние.
Bana öyle bir bilgi geldi ama bunun yaptığım analizler üzerinde hiçbir etkisi olmadı. У меня была такая информация, но это никак не связано с исследованиями.
Verdiğiniz kararın Havai'deki emlak piyasası üzerinde büyük bir etkisi olacağı söyleniyor. Говорят, ваше решение серьезно повлияет на отрасль недвижимости на Гавайях.
"High by the Beach", hip hop etkisi altında synthler ile trap-pop şarkısıdır. "High by the Beach" - это трэп-поп песня с хип-хоп влиянием, в которой синтезатор является главным инструментом.
1956 olaylarının etkisi siyasi görüşlerimi şekillendirdi. Под воздействием событий 1956 года окончательно сформировались мои политические взгляды.
Kendi çocuklarımızın her zaman yaşadığı bu sıradan anların onlar üzerindeki etkisi oldukça büyük. Обычные моменты, которые наши дети считают обыденностью, могут иметь экстраординарный эффект.
Mercy Lewis ve Salem'in kızları şeytanın korkunç etkisi altında kaldılar. Мёрси Льюис и дочери Салема попали под пагубное влияние Дьявола.
Şimdi tek yapmamız gereken hepsini sıraya koymaktı ki NZT'nin etkisi geçtiğinde de ne anlam ifade ettiğini bileyim. Оставалось лишь расставить их в правильном порядке, чтобы я мог вспомнить, когда закончится действие НЗТ.
2002 yılında "" Kafkasya'da etno-siyasi sorunlar ve onların bağımsızlığına etkisi "" adlı kitabı ingilizce kitabı ingilizce yayınlanmıştır. Его книга "Этнополитические конфликты на Кавказе и их влияние на государственную независимость" была опубликована на английском языке в 2002 году.
Artık etkisi geçti, Cordelia ile aramızda hiçbirşey yok. Теперь оно исчезло. Нет ничего между Корделией и мной.
Evet, büyük ihtimalle HIV ilaçlarının bir yan etkisi. Ну, возможно это побочный эффект лекарств против ВИЧ.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.